7 entry daha
  • hacmen belli bir limiti bulunan bir kutuya istedigimiz kadar madde koyamayiz. yalnizca o kutunun hacmi kadar (hatta atomlarinin arasindaki mesafeyi bile yok edersek) maddeyi icine sigdirabiliriz. ancak, sonsuz bir kutuya sonsuz yildiz koymaya calisirsak, arada mutlaka bosluklar kalacaktir veya orada bir sonsuzluktan bahsedebiliriz.

    yildizlarin toplaminin hacmi n ise ve sonsuza kadar artiyorsa, onu tasiyan evrenin kapasitesinin hacmi de n ise ve o da ayni hizda artiyorsa, iste o zaman butun bosluklarin dolmus olmasi gerekir.

    halbuki eger evrenin hacmi n+1 olarak gorulurse, evren ve yildizlarin hacmi sonsuza kadar buyumeye baslamadan onceki baz hacim (n=0,000...1 filan iken diyelim) orantisina gore evren yine de yildizlardan buyuk olacaktir.

    yani bastan torpilli diyelim evren icin.

    o yuzden, eger ikisi de ayni hizda buyuyorlarsa, o zaman yildizlarin toplam hacminin evreni yakalayabilmesi imkansizdir.

    haydi onu gectim, zaten big bang teoricilerine gore sonsuz yildiz degil, sonsuz evren mevcuttur, sonucta tek bir kutleye sikismis x hacmindeki bir maddenin x/(10^(10^10)) (bilmiyorum tabii rakamini) tane ufak parcaya bolunmus oldugunu ve bu maddelerin de, big bang'in oldugu noktadan uzaga dogru sonsuz olan evrenin icinde, tipki merkezinden baslayarak surekli buyuyen bir kure veya balon gibi buyudugunu savunmaktadirlar.

    ha, ama bu paradoksa verilebilecek en basit yanitlar, dogal olarak sunlar olabilir:

    1. evrenin yasi 15 ila 20 milyar ise, o zaman evrenin capi da bundan buyuk ise (bilinmiyor) halen daha ulasmamis isiklar olabilir.

    2. bu isiklar, intergalaktik uzaydaki plazma tanecikleri (ki onlar da essek kadar sicaktirlar aslinda ama essek gibi guclu kizil otesi uzay teleskoplari ile bakilmadigi surece gorulmezler) tarafindan emiliyor olabilirler. hatta toz ve gaz bulutlari tarafindan da emiliyor olabilirler.

    3. dunyaya gelene kadar bu isiklar enerji (fotonlardan olustuguna gore) kaybina ugruyor olabilirler.

    4. atmosferden gecerken zaten ciplak gozle goremeyiz, coktan filtrelenir isiklar.

    5. kuiper kusaginda filan bu isiklar suzulebilir (uzay teleskoplari bile henuz bu kusagi gecememislerdir, yalnizca uzak gezegenlere giden arastirma araclari gidebilmislerdir).

    6. sok siniri, sok limiti filan da denilen, gunes ruzgarinin artik etkisinin kalmadigi son noktada (pluto'nun az ilersi, hatta yeni kesfedildigi soylenen 10. gezegen'den bile once olabilir) yaklasik 2007 yilinda bir nasa uzay araci olacak, artik o ceker fotograflarini derin uzayin, ve gonderir. zira gunes ruzgari dedigimiz meretin de, fotonlar da dahil olmak uzere, gucunun yettigi herseyi itebildigi bilinmektedir (ufak uydular filan bazen gunes ruzgarina, bildigin ruzgara kapilirmiscasina kapilabiliyorlar). o yuzden isiklar filtrelenmis, daha bize ulasmadan cogu baska yerlere tasinmistir.

    6. (en mantiklisi): zaten yildizlar sonsuz miktarda degildir, sadece acaip fazladirlar.

    (bkz: big bang)
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap