3 entry daha
  • onu farklı gösterebilecek yanlardan birisi de edebiyat kuramları ve eserleri ile sosyolojik olgular arasında doğrudan bağların olduğu savıdır. özelikle sanat eleştirmeninin sanat eserinde ifade edilen düşünceyi sanat dilinden felsefe diline ve mantık diline çevirmesi savını yetersiz bulur. bu savın hakkını da teslim etmesine karşın, edebi fenomenin sosyolojik eşdeğerinin bulunması konusunda diretir. böylece onun sanat eleştirmenine yüklediği birincil görev sosyolojik yöndür, onun ardından ondan ayrılmayacak olan şey gerçekleştirilmelidir : “sanat dilini felsefe diline çevirmek.” gene de benim düşüncem odur ki, plehanov bu ikincil göreve gereken özeni kendisi göstermemiştir.- her ne kadar diyalektik düşünceyi de kullanarak birinci ile ikincinin ayrılamayacağını söylese de bu onu kurtarmaya yetmez.

    plehanov, kendi toplumsal çevresi nedeniyle de bugünlerde hala tartışılan bir soruna kendi maddeci bakış açısından değinir (bkz sanat ve toplumsal hayat adlı eseri). iki farklı görüş karşısında kendi düşüncesi “sanat halk içindir” düşüncesine fazlasıyla yakın gözükmektedir. – söylenebilir ki marksist düşüncenin kendini gerçekleştirmesi açısından sanatın toplumsal süreçten özerk olabileceğini ya da politik ortamdan uzak tutulması gerektiğini söylemesi ideolojinin süreci gereği olanaksızdır.- gene de işinin hiç kolay olmadığının bilincindedir. “sanat sanat içindir” diyenler hiç de önemsenmeyecek insanlar değildir. özelikle kendi toplumundan birisi için; bu kişi puşkin’ den başkası değildir. şu şiiri onun bakışını çok iyi anlatır :

    basın geri ! barışçı şairin
    umrunda bile değilsiniz
    alçaklık içinde küstahça taş kesilin,
    rübabın nağmesi size can vermiyecek.
    mezarlar içinde tiksindiriyorsunuz ruhu;
    ahmaklığınıza, şerrinize
    bedel oldu şimdiye dek
    kırbaçlar, hapishane hücreleri, baltalar.
    -bunlar elverir size, akılsız köleler.

    burada da açıkça görüldüğü gibi puşkin sanatın cahil kitleler elinde bozundurulmasına ve onun en yüksek doğasının zedelenmesine karşıdır.- kendimce puşkin fazlasıyla haklıdır, sanat kendisi içindir ama gene de söylenebilir ki sanatçının kendisi halktan hiçbir biçimde ayrı değildir. buradan ise sanatı herkes yapabilir görüşüne gidilmemelidir. aslında her iki görüş de eksiktir, sanatın en yüksek amacı kendisidir ama gene de o, sanat bilinci olan insanlara gereksinir. gözlere gereksinir onu görecek. gözler de halkın içindedir.ve kendi doğası bir yana halka yönelen ikincil faydaları da beraberinde getirir.- ve puşkin şairin görevlerini şöyle seslendirir :

    hayatın çalkantıları içinde doğmadık biz
    ne kazanç için, ne kavga için
    ilhamlanmak için doğmuşuz biz,
    ahenkli sesler ve dualar için.

    burada puşkin’ in “sanat sanat içindir” düşüncesi iyice belirginleşir. plehanov kendi bakış açısından puşkin’ in geçirdiği düşünsel gelişimi de izleyerek sanat sanat içindir görüşünü ortaya çıkaran toplumsal süreçleri incelemeye koyulur. savına göre bir zamanlar sanat halk içindir görüşüne yakın olan puşkin’ in değişmesinde toplumsal süreçler etkili olmuştur. i. aleksandr devrinde puşkin’ in mücadeleden kaçmadığını ama tahta i. nikola’ nın gelmesiyle bu düşüncesini değiştirdiğini ve sanatın özerkliği ile halktan ayrılığını savunduğunu belirtiyor. özellikle saltanat devri başlangıcında dekabristler (çarlığa karşı ilk ihtilal girişimi, aralık ayında gerçekleştiği için –dekbr- bu ismi almıştır. ) olayı onun bu değişiminde etkili olmuştur plehanov’ a göre.böylece bu ihtilalin bastırılmasıyla birlikte çarlık karşıtı olan sosyetenin en kültürlü, en ileri temsilcileri sahneden çekilmiş oluyordu. bu puşkin üzerinde büyük bir etki yaptı. – burada plehanov bu olayın sanatta bir düşüşe yol açtığını savlayarak, puşkin’ in bu düşüşe karşı değişim geçirdiğini ve sanatın doğasının sanat için korunması gerektiğini düşündüğünü imliyor.-
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap