15 entry daha
  • çok zor bir iştir. aynı zamanda hep kalkışmayı hayal ettiğim ama hiç cesaret edemediğimdir.

    bir kere saniyede 25 karelik bir film çekmek demek; her kare için harcanan sürenin, çekilecek şeyin detayıyla doğru orantılı arttığı düşünülürse; bir dakikalık film için günlerce, haftalarca uğraşmak demektir.

    nedir bu kadar uğraştıran; kullanılan kuklalar ve maketlerdir tabii. jan svankmajerin ilk zamanlarda yaptığı gibi taşları oynatmak belki o kadar zaman almaz ama the nightmare before christmas gibi bir filmde, sadece jack skellington karakterinin mezarlıktaki kıvrık kayadan aşağı bir adım atması ve bu arada kayanın da kıvrık ucunun bir santim açılması için en az birkaç gün uğraşıldığını tahmin ediyorum.

    bu teknik için kullanılan kuklalar, çok özel kuklalardır. bir insan figürünün kendi başına ayakta durabilen ve bütün hareketleri yapabilen bir kukla olabilmesi, o kukla için de çok uğraşıldığını ve belki binlerce dolar harcandığını gösterir. en basitinden eklemleri en büyük derttir. her hangi bir kuklayı ipli yapabilir, ipini çekip bırakarak hareket etmesini sağlayabilirsiniz. ama bir stop motion kuklasının eklemine bir açı verip bıraktığınız zaman, milim kıpırdamadan o şekilde uzun süre durabilmesi gerekir. yoksa çektiğiniz her karede bacak başka açıda çıkar ve arka arkaya gösterdiğinizde temiz bir hareket yakalayamazsınız. kuklayı hamurdan da yapabilirsiniz, bunun için özel hamurlar vardır ama onun da zorluğu, hamuru şekillendirirken, hep aynı yüzey düzgünlüğünü korumaya çalışmaktır. yüzler biraz daha kolaydır, her ifade için ayrı yüz yapıp sürekli değiştirmek gibi bir yöntem vardır, ama bunun için de yüzlerce yüz hazırlanmalıdır. muhtemelen bu yüzlerin boyutu da birkaç santimi geçmez. dekor için de benzer zorluklar söz konusudur ama bir insan figürü, bir sahnelik dekora bedeldir. yapılması en zor şeylerden biri de sıvılardır. akan bir şeyi kare kare durduramazsınız tabii ve sadece bu sahneyi gerçek çekeyim de montajlarım demekle de olmaz, sırıtır. sıvıları da hamurdan yapmak gibi bir seçenek vardır ama gerçekçiliği yakalamak zordur.

    hareketlerin zamanlamaları iyi hesaplanmazsa, gerçekçilik sağlanamaz. bir adım atmanın ne kadar zaman aldığı, bu zamanı saniyede 25 kareye böldüğünüzde hangi karede bacağın anatomik olarak hangi konumu alacağı, bu işin temel meselelerindendir.

    bütün bunların her bir kare fotoğraflanmadan önce hazırlanması, yani karede gözükecek her şeyin, o karede olması gerektiği hesaplanmış konuma getirilmesi asıl zaman alan şeydir. nightmare before christmas bu yüzden büyük bir filmdir. şu anlattığım basit teknik açıklamalardan sonra, filmin başındaki jack skelington’ın geldiği, alev alarak havuza atladığı ve onlarca karakterin hep birden hareket ettiği sahneyi tekrar düşünürseniz, tim burtonı filmin galasında salya sümük ağlarken hayal edebilirsiniz.
90 entry daha
hesabın var mı? giriş yap