15 entry daha
  • zerdeçalın içinde bulunan bir etken madde.

    hint toplumu binlerce yıldır zerdeçalı günlük hayatının bir parçası olarak yüksek miktarda tüketiyor. çayını içiyorlar, baharat olarak neredeyse tüm yemeklerine atıyorlar. bilim insanları bakmış ki, bu toplumda metabolik sendrom, diyabet, kanser, artrit gibi problemler daha az görülüyor. zerdeçal içerisindeki hangi madde bunu yapıyor diye araştırdıklarında kurkumine ulaşmışlar.

    kurkumin ilk olarak 1842 yılında vogel tarafından izole ediliyor. ilk defa molekül yapısının ortaya konması ise 1910 yılında oluyor. 1945 yılında ise antibakteriyal özelliği ile ilk bilimsel yayını nature dergisinde yayınlanıyor.

    ancak bilim dünyasındaki asıl sükseyi 1995 yılında nf-kb supresyonu yaptığının bulunmasıyla yapıyor. nf-kb normalde bizim koruyucu moleküllerimizden bir tanesi. görevini yapıp geri çekilmesi gerekirken, birçok kronik hastalıkta geri çekilmiyor ve overeksprese oluyor. örneğin kanser dokusunda ne kadar çok nf-kb miktarı varsa, o kadar kemoterapiye dirençli olduğunu bulmuşlar. bu nedenle günümüzde bazı onkologlar kurkumin ile kemoterapiyi kombine olarak kullanıyorlar. kurkumin ile nf-kb’yi baskılıyorlar, kemoterapi ile asıl darbeyi vuruyorlar.

    peki kurkumini baharat olarak kullanalım, çayını içelim. destek olarak almaya ne gerek var?

    hint toplumu bu baharatı binlerce yıldır kullanıyorlar. dolayısıyla atalarından gelen bir gen mirası var. nasıl ki bir hintli, bir egeli gibi ben zeytinyağlı yemek tüketeyim, kalp damar sağlığım hemen düzelsin diyemezse, biz de baharat kullanalım hemen fayda görelim diyemeyiz.

    zaten zerdeçal içerisinde 300’den fazla etken madde var. kurkumin bunlardan sadece bir tanesi ve %2-5 oranında bulunuyor. dolayısıyla etkin dozda kurkumin almak için yüksek miktarda zerdeçal tüketmek gerekir ki bu da fizyolojik olmayacaktır.

    kurkumin en önemli problemi ise bağırsaktan emiliminin çok düşük olması. çünkü kurkumin yağı seven yağ gibi bir madde. suda hiç çözünmüyor. bu nedenle hemen gaitayla birlikte atılıyor. bilim dünyası ve ilaç firmaları, paralarını ve mesailerini ne yapar ederiz de kurkumini emilebilir hale getiririz üzerine harcamışlar. bu nedenle her firma en yüksek emilimin kendisinde olduğunu iddia ediyor. işin aslı nedir gelin birlikte bakalım.

    piyasada novasol, meriva, theracurmin, curcumin c3, sıradan curcumin gibi etken maddeler var.

    novasol: içerisinde polisorbat dediğimiz bir emülgatör var. ancak polisorbatın bağırsak florasını bozduğu, metabolik sendroma sebep olduğu ile ilgili nature dergisinde yayınlanan çalışmalar var. ayrıca neuro rx dergisinde kan beyin bariyerini geçirgen hale getirerek beyni toksinlere açık hale getirdiği bildirilmiş. ayrıca dünya sağlık örgütü’nün belirlediği bir maksimum alım dozu var. sağlık için kullandığımız kurkumin’in yanında böyle soru işaretleri ile dolu bir maddeyi vücudumuza almak çok akıl karı olmasa gerek.

    meriva: fitozom teknolojisi ile biyoyararlanım elde etmeye çalışmış. ancak birazdan bahsedeceğim theracurmin’in meriva’ya karşı 4 kat daha fazla biyoyararlanımı bulunuyor. ancak sağlıklı olma konusunda novasolden daha iyi bir alternatif.

    theracurmin: benim tercih ettiğim ve gerçekten üstün bir inovasyon ürünü. gum ghatti sakızı denilen doğal bir bitkinin biyoyararlanımından faydalanılarak, kurkumin emilebilir hale getirilmiş. doğal olması önemli. ayrıca dünya’da suda homojen olarak dağılabilen, hidrofilik tek kurkumin maddesi. buradan dağılım videosunu izleyebilirsiniz. şansımız şu ki, türkiye’de bir firma bunu getirtmiş ve ülkemizde mevcut. curcumin c3’e göre 27 kat, meriva’ya karşı da 4 kat daha fazla biyoyararlanıma sahip.

    curcumin c3: en ilkel kurkumin diyebilirim. 1997’de karabiberle kurkuminin emiliminin arttığı bulunmuş. ondan sonra kurkumin+karabiber kombinasyonları üretilmiş. ancak günümüzde bu ikiliye gerek kalmadı. eğer bir üründe karabiber varsa bilin ki eski teknolojidir.

    peki nereden bilelim hangi üründe ne var?

    ne yazık ki bazı firmalar içerisinde ne olduğunu saklıyorlar. hatta birçok üründe 40 mg-60 mg kurkumin bulunurken, içindekiler kısmına 720 mg kurkumin ekstraktı yazan firma bile var. vatandaş da yüksek rakama aldanıp onu alıyor. ancak içerisinde %2-5 oranında kurkumin olduğu için alacağı kurkumin miktarı yine 39-40 mg. benim tavsiyem theracurmin içeren zaten bir firma var türkiye’de, onu alıp risk almayın.

    yapılan çalışmalar 120-180 mg dozunda yapılmış. ancak türkiye’de kurkumin’in 40-60 miligramı bile 200 tl gibi bir fiyata sahip. maddi gücünüz varsa, tavsiyem 2-3 kapsül kullanmanız. keşke türkiye’de de yüksek dozları ucuza alabilsek. umarım bir gün bizim akademisyenlerimiz de yüksek biyoyararlanıma sahip kurkumin üretirler de ucuza kullanabiliriz.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap