1 entry daha
  • sözlük, sen beni şaşırttın, allah seni şaşırtmasın. the hustler? robert rossen? paul newman? the color of money'nin ilki? yuh sana sözlük... vallahi yuh... bir tanecik entry... sana yuh!

    1960'lar amerikan sineması, klasik westernin olgunluk çağını yaşadığı (rio bravo, the searchers, the man of the west...), öte yanda douglas sirk, nicholas ray, billy wilder gibi yönetmenlerin üstüste süper filmler çektiği 50'lere oranla daha durgundur. 1960'lar fransa hakimiyetindedir. yeni dalga var ne de olsa. holivud, napsın, doris day-rock hudson komedileriyle uğraşıyor, bir türlü üzerinden ölü toprağını atamıyor. the hustler'da bu ambiyanstan kendini çekip kurtarabilmiş sayılı üç beş filmden bir tanesi, erken dönem 60lar amerikasının en önemli, en güzel 3-5 filminden biri belki.

    şimdi amerikan sanatını ben kendi kafamda belli ekollere ayırdım. western var misal. ekol olarak film noir'a biraz benzeyen bir ekol. yani sert erkek dünyası ekolü. john wayne, clint eastwood, dashiell hammett dünyası. bir de gerçekçilik ekolü var, ki amerikan gerçekçiliği, tüm gerçekçilik akımları içinde en güzelidir. edward hopper'ın, raymond carver'ın, bruce springsteen ve tom waits'in, carson mccullers'ın, john steinbeck'in, tenessee williams'ın kaderin sillesini yemiş insanlarla dolu, hüzünlü ve karanlık dünyası sinemada bir yönetmenden çok filmlere bölünmüş bir alan. misal bring me the head of alfredo garcia, short cuts, million dolar baby, a streetcar named desire hepsi bu ekolle az biraz ilişkilidir. the hustler da bu ekolden gelen bir film. genç bilardocu yetenek paul newman, alkolik ve ondan yaşlı sevgilisi ve paragöz menejeri arasındaki ilişki (yıllar sonra scorsese'in the color of money'sinde rolleri zekice değiştirerek ilk filmi derinleştirir) iç burkucu bir şekilde ilerler. hopper'ın tablolarını anımsatan küçük amerikan şehirlerinde, sessiz ama büyük dramlar yaşanır. mütevazi bir filmde, oyunculuk zirveleri, unutulmaz anlar yaşanır. geriye kalan, en güzel bruce springsteen şarkılarındaki gibi insanı dünyada anlatılacak ne kadar çok hikaye olduğunu kavramamızı sağlayan hüzünlü bir haleti ruhiyedir.
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap