9 entry daha
  • geçen gece geç saatlere kadar çalıştım, sonra yorgun argın dolmuşa bindim... şoförün hemen ardındaki koltuğa oturdum... terle karışık keskin bir alkol kokusu burnumun direğini sızlattı... baktım hemen ardımdaki koltukta bir amca oturuyor... bu kadar keskin hissedebildiğime göre koku ondan geliyordur diye düşündüm... zahar dedim en arkadaki de kokudan kaçmak için köşeye sinmiş... sonra beyaz sakallı bir dede bindi dolmuşa... elinde tespih "fesuphanallah" diyip duraraktan beni süzdü bir ve sanırım kokunun benden geldiğine kanaat getirip benim düştüğüme yaklaşık bir yanılsamaya düştü... zannedersem kokudan iyicene uzaklaşayım düşüncesiyle gitti en arkadaki köşeye sinmiş elemanın yanına oturdu... eleman, dedeyi görür görmez çenesi açılıp başlamasın mı apır sapır laflar etmeye (dedenin suratına suratına hohlayarak) elini dedenin omzuna atıp: "vaay dedem... tespihin de pek bir güzelmiş, zeytin çekirdeğimi bunlar... amma böyle tespihnen neyim olmuo dedem imamlık... ben de olurdum imam yoksa... napak bayıldığımızdan değil dertten içioz dertten... de bakem hangi camidesin sen.. vallah gelecem yarın ardında namaza durmaya... bak namazı kıldırırken olur ya yoruldun diyelim, ya da bana bir deneme çekmek istedin... yerine ben kıldırırım cemaate namazı.. şüphen olmasın bak!"

    daha neler saçmaladı durdu.. of off... dede bana bole bi 'pis sarhoş, senden de adam olur mu' bakışı atmıştı ya ilk bindiğinde dolmuşa; medet umar bir halde bir bana bir arkamdakine bakıyordu artık... nedense ağzını açıp da tek kelime de demedi en arkada yanında oturan ve elini yavşak yavşak omzuna atmış suratına suratına hohlaya hohlaya konuşan adama... öyle yorgundum ki dinlemekten öte bişi yapasım gelmedi benim de... arkamdaki amca hiiç oralı olmadı zaten... en son şoförün sıtkı sıyrıldı ve şey dedi: " in lan! in! -bey baba af edersin- gelirsem o tespihteki zeytin çekirdeklerini bir bir sokmim bir tarafına"

    bilemedim o aksam; kimdi kaçan yağmurdan, kimdi doluya tutulan...
23 entry daha
hesabın var mı? giriş yap