malafa
-
90'lı yılların başında apel çelik'in sahibi olduğu lapis mağazalarında özellikle antalya aspendos'taki lapis mağazasında,onlarca türk kökenli tezgahtar ve onlarca ermeni kökenli kuyumcu ustası çalışırdı.
burada çalışan ustalar ve ermeni kuyumculuk tarihi boyunca ermeni ustalar, ermeni dilini temel alarak işyerlerine gelen türk ve yabancı turistlerin mağazalarındaki satış elemanlarının kendi aralarında konuştuklarının anlaşılmaması için bir dil kullandılar. satıcıların kullandıkları bu dil bazen ermeniceden olduğu gibi alınarak, ermenice sözcüklerden oluşturulmuş, bazen de ermenice temel alınarak ermeniceden türetilmişti.
kullanılan bu dili, lapis örneğinde olduğu gibi, ermeni yurttaşlarımızın büyük kuyumcu dükkanları ile iş yapanlar mutlaka bilirler.
yani yazarın kitabında geçen aşağıda da bazı örnekleri yer alan sözcükler yazarın yarattığı bir dil değil,
başta lapis olmak üzere, büyük ermeni kuyumculuk dükkanlarının dilidir.
kuyumculuk aleminde,türk kökenli yurttaşların kuyumcu dükkanlarında, bu yapay dil hiç bir zaman kullanılmaz.
ermeni yuttaşların dükkanlarında ise, işe başlayan tezgahtar türk ya da ermeni kökenli olsun işe başlar başlamaz müşterilerin yanında rahatça anlaşabilmek için ermenice kökenli bu sözcükler hemen yeni elemana öğretilmeye başlanır.
dolyısıyla aşağıda örnekleri verilen kitapta geçen sözcükler ve türkçe karşılıklarını öğrenmek için mutlaka bir ermeni yurttaşların sahibi olduğu bir kuyum mağazasında çalışmış olmak gerekir.
ayrıca bu tür bir mağazada özellikle lapiste çalışan bir kişi bu sözcükleri öğrenmesinin yanında kitapta geçen olaylara benzer en iyi tezgahtar olma gerilimini her gün yaşar ki, bu bile, yani orada yaşadıklarını yazsan bile zaten o roman olur, bestseller olur.
bence olağanüstü bir kitap değil.yazarın (küçük bir olasılıkla da ; belki de bir dostunun) lapis'teki yaşam kesitinin fantastik bir kurguyla okura sunulmasıdır o kadar.
son olarak, lapis'de, özellikle lapis'in turistik bölgelerdeki şubelerinde çalışmak için, firmanın çok iyi yabancı dil bilgisi istediğini düşünürsek ve yazarın da çok iyi yabancı dil bildiğini göz önünde bulundurursak yazarın büyük olasılıkla en azından kısa bir dönem lapis mağazasında çalıştığını ve oradaki tezgahtarlar arasında hiç bitmeyecek olan amansız yarışı çok iyi gözlemlediğini ve bir tezgahtar olarak bizzat yaşadığını rahatlıkla söyleyebilirim.
ahçik = kadın
meterlemek = becermek-sikmek
meter = seks
tram = para
dacik = yerli / türk
pıt = ecstasy
paks = kişi
mart = adam
pata = penis
vardik = külot
tetas = göğüs / meme
deşa ! = siktir !
pörç = ibne
koks = kokain
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap