9 entry daha
  • atatürk'ün bu kişiye yazdığı, sağından solundan sansürlenen, saklanmaya çalışılan mektubun tamamı aynen şöyledir:
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------
    madam corınne'e mektup
    20 haziran 1331 (3 temmuz 1915)
    maydos'tan
    aziz madam,
    karargahımın katiplerinden hulki efendi'nin istanbul'a seyahatinden faydalanarak size bu mektubu yazıyorum.
    birkaç gün evvel, içinde latife sözleri bulacağınız bir kartpostal yollamıştım.
    burada hayat o kadar sakin değil. gece gündüz, her gün çeşitli toplardan atılan şarapneller ve diğer mermiler başlarımızın üstünde patlamaktan geri kalmıyor. kurşunlar vızıldıyor ve bomba gürültüleri toplarınkine karışıyor. gerçekten bir cehennem hayatı yaşıyoruz.

    çok şükür askerlerim pek cesur ve düşmandan daha kuvvetlidirler. bundan başka içsel inançları, çok defa ölüme sevk eden emirlerimi yerine getirmelerini çok kolaylaştırıyor. hakikaten, onlara göre iki semavi netice mümkün: gazi veya şehit olmak. bu sonuncusu nedir bilir misiniz? dosdoğru cennete gitmek. orada allah'ın en güzel kadınları, hurileri onları karşılayacak ve ebediyen onların arzuuna tabi olacaklar. yüce saadet.
    görüyorsunuz ya madam, benim insanlarım şehit olmayı ararken de budalaca davranmıyorlar. peygamberimiz ne kadar bilgeymiş. insanların gerçek arzularını ne kadar iyi biliyormuş. bana gelince, çok yazık ki, bu inanmış insanların, allah vergisi nitelikleri bende yok, ama bu nitelikleri desteklemeyi de hiç ihmal etmiyorum.

    çok garip bulduğum bir şey var. erkeklere huriler ve başka güzel eğlenceler vaat eden hazreti muhammed, kadınlar için hiçbir taahhüde girmiyor. bu duruma göre ölümden sonra erkekler, cennetteki kadınlara sahip olarak hoş vakit geçirirlerken, kadınların dayanılmaz hale düşecekleri anlaşılıyor. öyle değil mi?
    gördüğünüz gibi madam, dağdağalı ve kanlı bir yaşama alıştıktan sonra da insan, cennet ve cehennemden söz etmek ve hatta yüce tanrı’yı bile eleştirmek için zaman bulabiliyor. madam, eğer tanrımızı eleştirerek günaha girmemi önlemek isterseniz, çarpışmalar dışında kalan zamanımı, hangi meşgaleyle geçirebileceğim konusunda lütfen bana yol gösteriniz.

    sizin mantıklı nasihatlerinizi beklerken şimdiki hadiseler yüzünden kazandığım sert karakteri yumuşatacak romanlar etüt etmeye ve böylece, ümit ederim ki hayatın hoş ve iyi taraflarını hissedecek hale gelmeye karar verdim.
    herkesi büyüleyen sevimli ve nükteli konuşmanızdan en büyük zevki almak benim için imkansız olmasaydı, aşk duygularından ve kendisiyle nadiren fikirlerimin birleştiği bir insanın hayat görüşünden başka bir şey ilham etmeyen bir romanın tefrikalarını okumak ihtiyacını duymazdım. fakat cereyan eden ve bana kısa bir müddet için bitecek gibi görünmeyen hadiseler, beni, hulki efendi'ye birkaç roman ismini vermenizi rica etmek zorunda bırakıyor. gidip satın alabilsin diye.

    valideniz hanımefendiye ve pederiniz beyefendiye hürmetlerimi ve matmazel edith'e en samimi hislerimi arz etmenizi ve en hararetli ve hürmetkarane bağlılıklarıma inanmanızı rica ederim, aziz madam.

    adres: albay m. kemal, 19. tümen kumandanı, maydos.
    veya kısaca:
    albay m. kemal, arıburnu maydos. bu daha emin.
    ----------------------------------------------------------------------------------------------------------

    yalnız, bir insan bu kadar tatlı olabilir mi yahu. içinde bulunduğu durumun ve yaptığı işin ruhunda ve kişiliğinde ne yönden olumsuz etki yaptığını farkedip, bunu dengelemenin bir yolunu arıyor, bu yolun da edebiyat ve sanat olduğuna karar veriyor, bu askerlik beni gittikçe ruhsuzlaştırıyor, bana güzel kitaplar gönderin diyor. bilinç düzeyine ve farkındalığa bakar mısınız? tepesinden aşağı mermiler toplar yağarken düşünebildiği detaya bakar mısınız? canım paşam benim. sonsuz seviyorum.
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap