resident evil 4

• leo kennedy nin her nasılsa baskanın kacırılan kızı ashley i arayıp bulmak icin avrupada ucra bir kasabaya gelmesiyle baslıyor oyun. kıza ulasmak icin yolboyunca cesitli anahtarlar, silahlar toplamak, hem zombie hem de normal insan oldurmek gerekiyor. yol boyunca sizi öldürmeye calısmayan ve hatta zombie olmayan karakterler cıkıyor karsınıza, madridden eski polis vs. bunlarla beraber hareket ettigin zamanlar oluyor. dev ekranda oynandıgı zaman muhtesem geriyor insanı. oyun ile ilgili bence tek negatif olay ise leon un goruntuyu oldukca engellemesi. bu oyunu keske first person shooter tadında yapsalardı dedirtiyor insana... her ne kadar ilk bolumlerde grupca yaklasan zombie köylülerden epey tırssanız da ( oyle kafaya tek atısta ölmüyorlar ne yazıkki biraz ugrasmak gerekiyor) ilerledikce bu amcaların daha da astıklarını görüyoruz. kafasında kesekagıdı elinde de elektrikli testere olan jasonvari ^* bir adam cıkıveriyor karsınıza kafaya ates acıyorsun olmuyor, yanına yaklastıgı anda kafanı testereye teslime diyorsun ki adam zombie degil gercek insan ve cok kurnaz essekoglu, kosa kosa yanında bitiyor ve arkana geciyor, bazı yerlerde hızlı davranmak gerekiyor. hadi bunu da atlattık, biraz daha ilerleyince kafası kopan zombielerin kafalarının dallanıp budaklandıgını ve tuhaf yasam formlarına donusup size saldırdıgını goruyorsunuz. tırstırıcı... tuhaf deniz canavarları, dev zombieler.... yok yok kısacası bu oyunda. ayrıca size saglık kazandıran sarı, yesil ve kırmızı otları karıstırılıp icildiginde hem saglıgı fullemesi hem de maximum saglıgı arttırması oldukca guzel dusunulmus bir ayrıntı.
  ben bu oyunu dun oynamaya basladım kısa zamanda hastası oldum. playstation 2, resident evil ve türevlerini sevenlerin kacırmaması gereken bir oyun...