irtica

• türkiye'de irtica herkes için eşit derecede korkutucu bir şey değildir. kimi alıklar irticanın getireceği yaşam koşullarını hoş karşılayacak olabilir veya bu uğurda mücadele ediyor olabilir. ama irticacı hareketler günün birinde başarılı olursa (ki kanaatim bu memleket insanının günden güne lalaklaştığıdır) burada en büyük acıyı yine türkiye'nin, cumhuriyet ile tanımlanan modern yaşam tarzına inanmış orta kesimi çekecektir. zira herkesçe bilinen bir gerçektir ki türkiye parası olan için dünyanın en özgür ülkesidir. (sadece test için hacı osman bayırındaki radarın önünden bir bmw ile bir de kartal ile geçin) bu durumda eğer bir gün bu ülke islam cumhuriyeti adını alır da birileri bizi bu şekilde yaşamaya zorlarsa güçlü olan kesim gücüne daha da güç katacaktır çünkü altındaki tabakayı daha da ezmek için çok daha fazla materyali olacaktır. kimi pembe renkli liberaller tvlere, gökdelenlere, yollara, sosyal etkinliklere bakıp türkiye'de böyle şeyler olmaz diyebilirler, onlar zaten türbanı da kültürel bir zenginlik olarak göstermeye çalışmaktadırlar şu kadarını söyleyeyim o yukarıda saydıklarımın hepsi bir gecede gider. çok basitinden bir komplo teorisi anlatayım bu sene birinci sınıflarda okuma öğretilirken kullanılan yöntem değiştirildi, direkt gırtlaktan okunuyor artık sessiz harfler.. ama latin alfabesinde sessiz harfler okunurken yanına bir sesli getirilir. acaba ilerleryen yıllarda seçmeli ders olarak ikinci bir yabancı dil mi konulacak ki gırtlaktan okuma öğretilmeye çalışılıyor çocuklara. eed pembe renkli liberaller bu dilin fransızca olacağından şüpheniz olmasın. konuyu dağıtmamak gerekirser, bugün tuzu kuru veya güdümlü nordiklerin türbanı kültürel çeşitlilik olarak göstermeye çalışmaları veya algılamaları mustafa kemal'in sadece tekrar ettiği akılcı ve bilimsel unsurları kendine ilke edinmiş türkiye vatandaşları için referans olmamalıdır. o avrupalılar ki geçmişleri kanlı hatalarla dolu insanlardır, hiçbiri bizden daha akıllı değildir yedikleri her boku yemek zorunda değiliz. bugün fundamentalizm liberallik olarak gösteriliyorsa bu bütün dünyada insanları sermaye altında daha da daha da köleleştirmek için pompalanan dinin ve köpeği amerika'nın oyunundan başka bir şey değildir. modernizmi suçlayarak ve aydınlanmanın bütün kazanımlarını hiçe sayarak, yeni bir modernite okuması ucuz insan gücü arayarak dünyayı dolaşan sermayenin bir "sistemin gücü karşısında çaresizsiniz" vurgulamasından başka bir şey değildir.