8 entry daha
  • yönetmen ruhani durumu senaryoya indirgemiş bunu da münzevi bir dille anlatmış. yıl 1942. anatoly bir yük gemisinde çalışırken gece nazi baskınında amirali tikhona ile yakalanır.
    spoiler
    nazi ss subayı anatoly'u amirali tikhona’yı öldürmesi karşılığında canını bağılanacağı söyler. hayatta kalma dürtüsü arkadaşını merhamet etmenin üstünden gelir. ve anatoly amiralini kurşunlar. naziler gemiyi terk etmeden bomba yerleştiriler. patlayan bombadan sonra kamera gözlerini açtında 1976’da karalya beyaz deniz’de bir manastır açar. anatoly hayatta kalma dürtüsünün arkadaşını kaybettirmesinin cezası olarak kendisini manastırda inzivaya çekmiştir. anatoly bembeyaz karın ortasındaki manastırın içindeki kalorifer kazanına kömür taşıyan dua’dan başka hiçbir şeyi olmayan bir keşiş olmuştur. (buradaki zıtlık beyaz kar ile kömür kara zıtlığıdır. tertemiz doğanın içinde anatoly kendisini lekeli gördüğü için kömürle ilgilenmiştir) allah tarafından affedilmek için kendi cezasını hiçbir şeye sahip olmayarak ve sürekli dua ederek verir. bu münzevi hayat birazda onu delirtmiştir. velhasıl günün birinde öldürdüğü sandığı amiral tikhona çıkıp hasta kızı için antaloy’un duasını ister. anatoly öldürdüğü sandığı amiral tikhona’nın hasta kızını kurtarır. bundan sonra tikhona ile anatoly konuşurken aslında tikhaonun ölmediği öğrenir. ve anatoly bunca yıl beyhude bir acı çektiğini düşünmek yerine, allah tarafından affedildiğini düşündüğü için tikhona’nın yanına geldiğini düşünür. yani yıllarca kendini affettirmek için kendini manastırın kalorifer kazanına kapatan anatoly , tikhano'nun ölmediğini görünce affedildiğini düşür.. ve artık tanrısıyla tanışmanın vakti gelmiştir der, kefenini giyer. bu tarz ruha hitap eden, duayla kendini ifade eden filmleri birazda gönlü açık ruhu açık bir şekilde izlemeliyiz.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap