3 entry daha
  • bu bozlak tüm mısraları ve bestesiyle, orijinal icrasıyla bir şaheser. ama son kıtası özellikle dikkate değer.

    insana âşığın hakk özündedir
    garibin hem özünde hem sözündedir
    ruhunun aynısı bak yüzündedir
    hakikat insanın gözünden olur

    ilk mısraya tersten bakalım: hakk'ı özünde tutan, insanoğluna âşık olur. ("yaratılanı severiz yaratandan ötürü")
    ikinci kıtanın son mısrası ise "haksızlık haksızın yüzünden olur" şeklinde. bunu "haksızlık, hakk'sızın yüzünden olur" diye okursak ne kaybederiz? hiçbir şey, bilakis çok şey kazanırız.
    şu hadisi hatırlayarak ikinci mısraya geçelim: "dünyada sanki bir garip veya bir yolcu gibi ol." demek ki dünyada gariplerden olmak iyi bir şeydir. -burada garibi hem fakir hem yabancı olarak düşünelim- yine bir hadis diyor ki "fakirliğim iftiharımdır."
    yani, hakk gariplerin hem özünde hem sözündedir ve özünde garipliği taşıyan insan, insana hürmette kusur etmez.
    hemen ardındaki mısrada öz'den, söz'den sonra yüz'e geçiyoruz. -bu "yüz" de sadece çehre değil, aynı zamanda tüm görünüş ve dışardan görülen hareketler.-
    özü sözü bir (hakk) olan garip insanın içi, dışına akseder.
    gelelim son mısraya: "hakikat insanın gözünden olur"
    bunu duyduğumda "hayır, hakikati görme duyusuyla algılanacak bir şeye indirgiyor olamaz neşet ertaş" dedim ve sonunda bu entry ortaya çıktı zaten.
    ilk bakışta anlaşılanın tam tersini söylüyor aslında tüm kıtayı etraflıca okuyunca: özü, sözü ve yüzü bir olursa insanın, başka insan onda hakikati görür. özü, sözü ve yüzü bir olmayan insanda dışardan görünen şey hakikat değildir.
    dinleyelim.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap