karıştırmak
-
(bkz: bu yaptığına "kafa karıştırmak" derler.)
...
annem öptü beni (özkan öpüyo ya orda, hadi neyse)
babam barıştı
sınıftan içeri girince
birden ortalık karıştı (çocuk ortalığı karıştırmış)
...
"işin içine kendimi karıştırmak zorundayım: benim için gerçek, önemli bir gerçek, edebiyattan mutluluk derlediğim. yakın çevrem için de doğru bu. hiç tanımadıklarımdan da aynı şeyi duyuyorum. şuna güvenim var: edebiyata yetesiye yaklaşan herkes mutluluk devşirir edebiyattan — hep böyleydi bu, bundan sonra da böyle olacağı kanısındayım. kuru kuru akıldan değil, deneylerden edinilmiş bir kanı bu." (nermi uygur, edebiyat karın doyurur)
konuyu daha fazla karıştırmak istemiyorum. zira sözlüğü içinden ve akılları karıştıran* bir iç mihrak* olarak görülebilirim. bu işe beni karıştırmayın, en iyisi hiç karışmamak.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap