9 entry daha
  • sisin içindeki kirpi (yujik vı tumanye) 1975 yılı sovyet/rus yapımı, yuri norstein tarafından çekilmiş ve moskova'daki soyuzmultfilm stüdyosunda üretilmiş bir animasyon filmidir. rusça metin aynı adlı bir kitabı da yayınlayan sergei kozlov tarafından yazılmıştır.

    bu hikaye, arkadaşı olan ayı yavrusunu ziyaret etmek için yolda olan bir küçük kirpi (seslendirmen: mariya vinogradova) hakkındadır. yukarıda açıklandığı üzere iki arkadaş, ayının, ardıç dallarıyla yanan bir ateşte ısınan semaverinden çay içmek üzere her akşam buluşurlar. çaylarını içerlerken, kirpi ve ayı, sohbet ederler ve birlikte yıldızları sayarlar.

    bugün, kirpi ayı yavrusuna biraz ahududu reçeli götürmeye karar verir. yolda ilerlemekte olan kirpiyi tekinsiz bir puhu kuşu takip eder. kirpi, ormanın içinden geçer ve sisin içinde duran, güzel, beyaz bir atla karşılaşır. atın uyuması durumunda sisin içinde boğulup boğulmayacağını merak eder. sisi keşfetmeye karar verir. içine eğildiğinde sis o kadar yoğundur ki, kirpi kendi patisini bile göremez.

    sis zaman zaman yoğunlaşır ve zaman zaman incelir; inceldiğinde nesnelerin ve yaratıkların belli belirsiz görüntülerini yakalar fakat görüntüler yeniden kaybolur. kirpi kendini, her zaman tanımlanamayan şekiller ve yırtıcılardan dost hayvanlara kadar uzanan, muhtelif yaratıklar barındıran, gerçeküstü ve korkutucu bir dünyada bulur. sessizliğin ve hışırtıların, karanlığın, uzun çimenlerin ve büyüleyici yıldızların dünyasında.

    kirpiyi takip eden puhu kuşu, aniden onun yanında belirir ve öter; sadece yeniden kaybolmak ve kirpinin onu psikopat olarak addetmesine ilham vermek üzere. kirpi korku içindedir, fakat merak duygusu, onu, bilinmezleri keşfetmeyi sürdürmeye teşvik eder. ara sıra kirpiyi çağıran, görünmez uzaklıktaki bir ses duyulur. kirpi içi oyuklu bir ağacı keşfederken, ahududu reçelini kaybettiğinin farkına varır. o, çırpınıp dururken, büyük bir köpek reçeli bularak ona iade eder.

    nehre düşen kirpi boğulacağını düşünmeye başlar. akıntıyla birlikte sürüklenirken muhtemelen bir balığın sırtında kıyıya taşınarak kurtarılır. sonra kirpi, kamp ateşinde çay demleyen ayı yavrusunun yanına ulaşır. ayı (seslendirmen: vyacheslav nevinniy) onu çağırdığını, geç kaldığı için endişelendiğini kirpiye açıklar. iki arkadaş beraberce çay içerken ayı konuşur ve kirpi atı düşünmeye koyulur.

    --- metin ---

    akşamları, kirpi ayının evine,
    yıldızları saymaya giderdi.
    beraber, bir kütüğün üstüne oturup çaylarını yudumlar
    ve yıldızlı göğe doğru bakınırlardı.
    gökyüzü çatının üstünde,
    bacanın hemen arkasında asılıydı.
    bacanın sağındaki yıldızlar
    ayıya aitti.
    soldaki yıldızlar
    kirpiye.
    ona söyleyeceğim:
    "ahududu reçeli getirdim sana..."
    o da diyecek ki:
    "semaver soğudu.
    şeyleri ateşe koysak...
    ne deniyordu onlara
    ardıç dalları!"
    ve sonra ona diyeceğim...
    ve söyleyeceğim ki ona... ben...
    olsa ya, diye düşündü kirpi.
    eğer at uykuya dalacak olsa,
    sisin içinde boğulur mu?
    ve yavaşça gitmeye başladı
    tepeden aşağıya
    sisin içine doğru
    ve içinin nasıl olduğunu
    gördü.
    aaa, patimi bile göremiyorum!
    at!
    fakat at konuşmadı.
    tuhaf şey.
    kirpi!
    kirpi!
    kirpi!
    nehirdeyim.
    bırakayım da su beni götürsün,
    diye karar verdi kirpi.
    derin bir nefes aldı
    ve akıntıyla birlikte sürüklenmeye başladı
    epey içe battım. birazdan boğulacağım.
    birden patisine bir şey dokundu.
    affedersin,
    dedi birisi sessizce.
    kimsin sen?
    ve nasıl geldin buraya?
    ben kirpiyim. nehre düştüm.
    öyleyse bin sırtıma.
    seni kıyıya taşıyayım.
    teşekkür ederim.
    önemli değil, dedi birisi.
    kirpi! nerelerdeydin?
    defalarca seslendim,
    ama yanıt vermedin!
    semaveri koydum zaten,
    ve oturakları çıkardım
    yıldız sayarken rahat edelim diye.
    ve sonra dedim ki kendime
    "birazdan burada olacak...
    ve oturacağız ve çay içeceğiz
    ahududu reçeli yerken"
    ahududu reçelini
    getirdin değil mi?
    ve semaveri de koydum,
    ve dalları ateşe attım...
    o dalları... şey..."
    ardıç dallarını mı?
    ardıç dallarını,
    duman güzel koksun diye!
    ve... ve...
    çünkü... çünkü...
    senden başka kim
    yıldızları doğru düzgün sayardı ki?"
    ayı konuştu da konuştu
    ve kirpi düşündü:
    gerçekten
    tekrar birlikte olmamız güzel
    sonra kirpi
    atı da düşündü.
    nasıldı o, oralarda... sisin içinde?

    --- metin ---

    hedgehog in the fog
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap