9 entry daha
  • başta kardeşlik bağı üzerine olduğunu düşündürüyor fakat aslında tertemiz bir "ilk aşk" anlatısı, kardeşlik bağı hikayesi geri planda kalıyor. craig thompson, kendi hayatından bu kadar derin izleri nasıl bu kadar kolaylıkla halka açmış hayret, çok da güzel olmuş fakat kim bilir yaratım süreci ne aşamalardan geçmiştir, pis bir merak içinde bıraktı. ailelere söylenen ufak yalanlar arasında birlikte uyumalar, alarmları erken saatlere kurup herkesin kendi yatağına gitmeleri, ilk öpüşler, ilk dokunuşlar, hepsi çok samimi anlatılmış fakat benim en çok hoşuma giden ilk aşk acemilikleri şunlardı ki; raina bir parti davetini kabul ettiğinde craig'in "birlikte odada oturup yalnız başımıza geçirebileceğimiz saatleri niye burada harcıyoruz?" sorgulaması, sevgililerin birbirine doyumsuzluğunun, raina'nın birlikte geçirilecek vakti başkalarıyla paylaşmak istediğinde craig'e verdiği isyan hissi ve raina ile birlikteyken yaratıcılığının sessizce uykuya yatışı, çünkü "üretim süreci, sevgilisine tapınmak dışında ne işe yarar ki insanın?" deyişi:

    https://eksiup.com/bf0648c9435

    bunlar ilk aşk acemilikleri çünkü, insan daha sonra aşkından beslenmeyi ve aşkını beslemeyi öğreniyor, ilk aşkın her şeyi olduğundan daha mümkün ve aynı zamanda olduğundan daha imkansız gösterişi çok tatlı anlatılmıştı, üstelik arka planda yürüyen hikayelerin acıklılığı da aşkın her ortamda, her tecrübeye rağmen, her şekilde yolunu bulduğunu gösteriyordu, craig thompson samimi bir sanatçıymış fakat daha da önemlisi güzel bir bakış açısına sahipmiş. sanatçının derdi yalnızca samimi olmak olmamalı, bir derdi olmalı ve o derdi samimi anlatmalı, bu yüzden okuyup okuyup "ay çok samimi," diye bitirince unutuverdiğimiz işlerden değil blankets, samimi fakat iz bırakan cinsteki işlerden.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap