1 entry daha
  • uzun adı `titus aurelius fulvus boionius arrius antoninus aelius caesar` olan roma imparatoru.

    i.s. 138 yılında hadrianus'un imparatorluğuna ortak olunca, adı; titus aelius caesar antoninus adını aldı. hadrianus ölünce de tek başına imparatorluğun başına geçti. halk ve senato tarafından kendisine pius (görevini bilen, kutsal,sadık) lakabı verildi. zira; hadrianus'un tanrılaştırılmasında çaba göstermişti. dindar, ağırbaşlı ve kimseye karşı intikam duygusu beslemeyen bir insandı. 139 yılında pater patriae lakabını aldı. böylece tam adı; titus aelius caesar hadrianus antoninus augustus pius pater patriae oldu.

    antoninus galyalıydı, eyalet soylularındandı.

    onun iktidarı (138-161), roma'nın ve tüm akdeniz havzasının en üst köleci çevrelerince, roma imparatorluğu'nun pek büyük açılma ve serpilme dönemi olarak görüldü, kendisi de örnek bir hükümdar olarak. zamanında aydınlarla, bilgisiz halk yığınlarını bir dindarlık havası sarmıştı; "dindar" antoninus diye adlandırılması da bu yüzdendir.
    [server tanilli - yüzyılların gerçeği ve mirası, i, ilk çağ]

    antoninus pius, i.s. 139'da marcus aurelius'u, caesarlığa yükseltti ve ertesi yıl konsüllüğü onunla paylaştı. antoninus, hadrianus'un başlattığı yapı faaliyetine devam ederek bunları tamamladı. imparatorluğun her yerinde yeni yollar yaptırdı ya da eskilerini onarttı. küçük asia'da depremden dolayı meydana gelen zararları yardım etmek suretiyle gidermeye çalıştı. bazı vergileri italia'dan tamamen kaldırdı, eyaletlerde ise yarıya indirdi. antoninus, hadrianus gibi uzun yolculuklara çıkmayıp roma'da ve yakınlarda bulunmayı yeğledi. çünkü uzun yolculukların ve gezilerin devlet için çok masraflı olduğunu biliyordu. eyaletlerin idaresinde hadrianus gibi ılımlı davrandı: valilerin bazılarını uzun süre görevlerinde bıraktı. vergilerin toplanmasında şiddete başvurulmadı onun zamanında. eyaletlerdeki yaşam, onun zamanında genel olarak barış ve huzur içinde geçti. hukuki konularda da adil olmaya çalıştı: kölelerini öldürenlere karşı sert davrandı.

    artık eyalet zenginlerinden oluşan senato ile imparator arasında pek tatlı ilişkiler başladı. italya'nın yönetimi senatoya verildi; senato, eyaletlerin idaresine ve yasama faaliyetine de ortak edildi. yirmi yıl süresince tek bir senatör ölüme mahkum edilmedi. yönetimin tek kaygısı, maliyenin ve mahkemelerin işleyişindeki düzen oldu.
    [server tanilli - yüzyılların gerçeği ve mirası, i, ilk çağ]

    antonius barış yanlısı olmakla birlikte, gerektiğinde barışı korumak amacıyla savaşa girişmekten kaçınmamıştır.

    antoninus pius zamanında hepsini kumandanların üzerine aldığı savaşlar olmuştur. bu savaşların başında britannia'da brigantların isyanla başlattıkları savaş yer alır. bu savaşta q. lollius urbicus'un komutasında romalılar zafer kazandılar. i.s. 145'te batı mauretania'da çıkan bir isyan da yine kumandanlar aracılığı ile bastırılmıştır ve buradaki halk barışa zorlanmıştır. antoninus pius zamanında germania'da da zaferler kazanıldığına ilişkin kayıtlar bulunmaktadır. ayrıca güney rusya'da oturan alanların moesia'dan imparatorluğa yaptıkları saldırılar durduruldu. i.s. 157'de dacların ayaklanması bastırıldı; i.s. 156 ve 159'da afrika'daki bir isyan önlenerek çatışmalar i.s. 160'da sona erdirildi. parth kralı vologases iii'ün armenia'ya karşı savaş hazırlığı, imparator antoninus pius'un yazdığı bir mektupla durduruldu.

    yaşamını yazanlardan biri şöyle der; "antoninus için, bir yurttaşın yaşamı bin düşman öldürmekten evlaydı." sınırlardaki devletlerin başına kuklalar ya da, kendisinden yana hükümdarlar geçirerek, roma'nın durumunu güçlendirmenin arkasında oldu hep. sınırlar her yerde bir savunma sistemiyle örnek olarak da "antoninus duvarları" yla donanıyordu. saldırganlık gücünün git gide azaldığının farkında olan roma, kendisini çevreleyen uçsuz bucaksız bir barbar dünyanın karşısında, sınırlarını - olabildiğince - kapamanın telaşı içindeydi açıkça.
    [server tanilli - yüzyılların gerçeği ve mirası, i, ilk çağ]

    antoninus 161 yılında kısa süren bir hastalıktan sonra öldü. ölmeden önce, hastalığı sebebiyle durumunun ağırlaştığını hissederek kızını ve imparatorluğu, önceden hadrianus aracılığı ile evlat edinmiş olduğu marcus'a emanet etti.

    daha detaylı bilgi için:
    http://www.roma-imparatorlugu.com/
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap