4 entry daha
  • film noir dediğinde sayılmış öğelerin dışında yozlaşmış iktidar olur. polis ise şerrefsiz polistir, rüşvet alır, zenginse parasını şerrefsizlik yaparak kazanmıştır. bu öğeler de pek görülmez night of the hunter da.
    ha bir yozlaşma unsuru olarak robert mitchum'un dini kötüye kullanması desek, o da kişisel psikopatlıktan kaynaklanan bir durumdur. dolayısıyla dini noir da ne derece isabetli bir tespit bilemeyeceğim.

    esasen night of the hunter bir masaldır, kabustur. kötü cadı yerine robert mitchum'dan kaçar çocuklar, öksüz kalırlar, kelimenin tam anlamıyla dere tepe düz giderler ve cadının tam tersi diyebileceğimiz yaşlı kadının evinde kendilerine yeni bir yuva bulurlar. gerisi mitchum ile kadının ego savaşı gibidir, final ise, onu açıklamaya benim gücüm yetmiyor, her izlediğimde nefesim kesiliyor.

    eğer çocukken dinlediğiniz masalların sizde yarattığı etkiyi özlüyorsanız akşam ışıkları kapayın, bir battaniyenin altına girin, salep içip izleyin bu filmi.
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap