1 entry daha
  • "ilk itiraflarım'ı ve diyaloglarım'ı bana zulmedenlerin yırtıcı ellerinden kurtarma,mümkünse sonraki kuşaklara iletme konusunda sürekli tedirginlik duyarak yazıyordum. bu yazı içinse aynı endişe içinde kıvranmıyorum,bunun yararsız olacağını biliyorum; yüreğimdeki,insanların en tanınırı olma arzusu yerini hakiki yazılarımın ve belki de artık ebediyen yok olmuş olan masumiyetimin anıtlarının yazgısına karşı derin bir ilgisizliğe bıraktı" sözünden anlayacağımız üzere rousseau bu eseri itiraflarının devamı olarak görüyor.
    eserde hem rousseau ile bir yerleri geziyor,hem doğanın keyfini çıkarıyor,hem yaşamın sonuna gelmiş birinin çeşitli konular hakkındaki görüşlerini okuyor,hem iç dünyaya yolculuk yapıyorsunuz. bu sonuna gelmişlik ve beraberinde getirdiği boşvermişlik size salt dürüstlük ve samimiyet sunuyor. en önemlisi,emile gibi çocuk eğitimi üzerine kitap yazmış birinin çocuklarını yetiştirme yurduna verişinin nedenini öğreniyorsunuz.

    rousseau özgürlüğe dair şunu söylüyor:
    özgürlüğün,insanın canının istediğini yapması demek olduğuna hiçbir zaman inanmadım. özgürlük,daha çok,yapmak istemediğini yapmamaktır.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap