4 entry daha
  • ayağında naylon terlikleri, basma eteklerinin altına giydikleri yine basma ve bileklerine gelen pijama pantolonları, üzerlerinde renk uyumu olmayan bir bluz ve saçlarını yarı açıkta bırakıp başlarının üzerine düğüm yaptıkları yemenileriyle, sıcak havalarda güneşin altında saatlerce dolaşmış ve alınlarından ter damlacıkları görünen, kare şeklindeki o kocaman bohçalarını sırtında taşıyan, genelde neşeli insanlardır. evlere girer girmez evin hanımı bilumum komşularını çağırır ve o kocaman bohça açılırdı. renk renk işlemeli masa örtüleri, kumaş peçeteler (eskiden yoktu öyle kağıt peçete falan) ve hatta yatak ve divan örtüleri (evet evet divan örtüsü) neşe saçarlardı. hayır eskiden çocukları da korkuturlardı bu şirin insanlarla, "yaramazlık yaparsan, uyumazsan vallahi de billahi de seni bohçaçıya veririm" diye, hala sebebini anlamış değilim, o küçük bünyeler o kocaman bohçanın içinde kaybolup yabancı yerlere gitmekten korkarlardı herhalde. eskiden vardı böyle bir serbest meslek.
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap