• bircok benzeri gibi belli bir kac sahnede gozyasi dokturmeden kesinlikle huzura ermeyen bir hint filmi. tabii ki bu da cok uzun (seyretmeyi yaklasik uc ayda bitirdim), ancak bircogundan daha dengeli, daha az abartili, daha gercekci olani denebilir (yalniz gercekci derken filmdeki muhendislik eylemleri konusunda yorum yapamayacagim).

    konu $oyle: 12 yildir abd'de yasayan, nasa'da muhendis olarak muhim uzay projeleri uzerinde calisan genc ve yakisikli bas kahramanimiz mohan, ozellikle anne babasi oldukten sonra kendisine bir anne gibi olan ancak ne yazik ki ilgisizligi yuzunden utanmadan izini kaybettigi sevgili dadisini bulmak, onla sarilip hasret gidermek ve bu vesileyle koyunu de ziyaret etmis olmak icin cok uzun bir sureden sonra hindistan'a izne gider. ancak isler umdugu gibi olmayacak ve yoksa bir buz kalibinin ancak kendi suyunda eriyebilecegi gercegini anlamaya mi baslayacaktir?? zamanla cocukluk arkadasi guzel, narin ve akilli gita'yi, sevecen ve olgun dadisini, hemserilerini, kast sisteminin acimasizliklarini, ulkesinin fakirligini, caresizligi, geleneklerle kendini avutan ileri gelenleri, hepsini ama hepsini yeniden kesfedecek, sarki soyleyip dansederken diger hint filmlerinde olmayan bir idealistlikle rock'n roll figurlerini de ihmal etmeyecektir. bu baglamda onceleri suursuz ve bireyci iken daha sonra idealistlesip fedakarlasan mohan figuru, hindistan'daki beyin gocunun bir nevi tersine cevrilme ve dogu bati kulturlerinin yapici sekilde senteze ulastirilma birimidir. bunyeyi oyle gaza getiren bir film ki bu, nasa'da calisan tum turk muhendislerini bu entry vesilesiyle ulkemiz koylerinin altyapi calismalarina yardim etmeye ve bos zamanlarinda koy pehlivanlariyla gures tutmaya davet edesi geliyor insanin.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap