7 entry daha
  • sıradan yaşamın içinde basit ve herkesçe kabul edilen -dönem dönem istenilen arzu duyulan şeyler de bunlara dahil- görmezden gelme durumunda gerçekleşen, reddetmenin getirdikleriyle yüzleşme, sistematik olmayan başkaldırı ve sonucu ne olursa olsun reddetmeye devam eden insanla karşı karşıya getiren bir film olmuş.
    dramatik değil de olanı olduğu gibi işlemiş, boğazda bir kuruluk bırakmasına rağmen karakterin yürüyüşü ve kendi başınalığının süregelmesi de o kuruluğun üzerinden su gibi geçiyor.
    yer yer kendi gibi bireyleri özleyen ya da nerede bu insanlar, burada birkaç şey mantıksız değil mi diyecek kimse yok mu diyen insan için izlerken evet ben de böyleyim ama bu kadarı da fazla dedirten bir film. veremediğiniz yanıtın neticesinde gerçekleşecekleri göremememizi sağlayan duvarı daha sağlam hissettiren bir film.
    filmi izlerken destek vermediğiniz bir yoldaşı görüyorsunuz, kaçıp durduğunuz ve reddetmediğiniz onca şeyle yüzleşiyorsunuz.
    edit: derviş zaim'in tabutta rövaşata filmini anımsatıyor.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap