9 entry daha
  • film ekimi ile istanbul'da gösterime giren film veyahut dostoyevski'nin 1876'da yayınlanan kısa hikayesi. dosto'nun hikayesini okumadım ama filmi izledim. ondan bahsedeyim.

    filmin ana karakteri olan hanımefendinin ismi imdb'de yazmıyor ama yalnızca bir kez, kerhanevari bir hale dönmüş ziyaretçi evindeki sahnede a ile başlayan bir isim telaffuz ettiğini hatırlar gibiyim. güzel sahneydi.

    rusya kırsalının hikayesi. film, bu bölgede yaşayan insanların yeterince hizmet alamadığından, aldıkları hizmetlerin barındırdığı çarpıklıktan, hizmet verenlerin insan haklarından bihaber olduklarından söz ediyor.

    ana karakterimiz, sibirya'nın ücra ücra köşelerinde-ki sanıyorum sibirya da bir hayli ücra bir köşede- hapishaneye düşmüş olan kocasına paket yollar, ama yolladığı paket kabul görmez. o da trenle uzun mesafeler alarak hapishanenin içinde bulunduğu boktan kasabaya gelir. kasaba boktandır, fırsatçı insanlarla doludur, kadın bu hengamede hapishanenin paket teslim bölümüne bu kez bizzat kendi getirir kolisini. yine kabul görmez, kocasının akıbetini merak eder. bu sırada kasabadaki yozlaşmış polisler ve çalışanlar ile, orospu çocuğu pezevekler ile ve daha nice ruhu beş para etmez tiplerle ilişkiler içine girmek zorunda kalır. tüm bunlara rağmen ana karakterimiz pek konuşmayan, yüz ifadesi çok değişmeyen ve en can sıkıcı tarafı da her işaret verildiğinde sorgulamadan bunu gerçekleştiren bir tiptir.

    film gerçekten yavaş. sıkıldığım bazı sahneler olduysa da, bütüne baktığımda filmi sıkıcı bulduğum söylenemez. gayet normaldir ki, bazı sahnelerden çok keyif aldım, bazıları ise sıkıntı yaşattı. totalde filme 7/10 diyebilirim, ki bu gayet iyi bana kalırsa. 142 dakika. uzun biraz.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap