19 entry daha
  • bu yapıyı bir "anı" içinde kullanalım;

    sene 95, van, anzaf kaleleri kazısı -hürrrp-*. ne diyordum? hah; bir pazar günü, tüm talebeler izinliyiz, ilk pazarımız, van'a kaleyi görmeye gideceğiz -evladım kurabiye getir teyzene-. biz tabi cahil çocuklar, giymişiz ayağımıza sandaletleri, sanki bodrum kalesini gezeceğiz. bir gittik ki aman allahım! sarp bir yamaçta bu kale. neyse efendim, zorlana zorlana tırmandık, gezdik ama bunun inişi imiş asıl mesele. bulabildiğimiz en kolay yerden inmeye çalışıyoruz tabi. son bir yer kaldı, oradan da inersek ovadayız say. erkekler de yardım ediyorlar bize, böyle 1,5 m kadar yüksekliğinde bir yerden inmemiz gerekiyor. esasında atlanır ama taban dikenli, biz sandaletleri fora etmişiz, öyle hopadanak inemediğimiz için iki kişi yukardan kollarımızdan sarkıtıyor, bir kişi aşşağıdan tutuyor. indiğimiz yer de bayır aşağı bir yer. neyse en son beni indirdiler, ayağımı yere bastım ama dengemi sağlayamadım. tutunacağım ama etrafta tutunacak hiç bir şey yok. kollarımla habire havayı dövüyorum. hani neredeyse havalanacağım. neyse sol kolumu bir salladim, değdi bir şeye, tuttum can havliyle. efendim, meğerse tutuğum "şey" bizim arkadaşlardan birinin poposunun sol yarısı değil miymiş? bir de öyle bir kavramışım ki, parmaklarım pantolonu delip, araya girecek neredeyse. bıraksam dikenler beni bekler, bırakmasam rezalet diz boyu. bayırı inmiş kızlar manzaraya bakıp bakıp gülerler. neyse, sağladım dengemi bıraktım. ama nasıl utandım, nasıl utandım! o zamanlar daha 20 yaşıma girmemişim, gençlik hezeyanları da var. ben yerin dibine girdim girmesine ama seninki oralı bile olmadı. görsen hülya avşar'ın şovuna çıkmış ricky martin sanırsın. sanki poposunu kavrayan kimse olmamış gibi. yaaa işte bu da böyle bir anımdır. düşünüyorum da, ya arkası değil de önü dönük olsaydı?
44 entry daha
hesabın var mı? giriş yap