kıvrak

• izmir kınık'ta ve civarında görülen bir tür örtü. elbette başka yerlerde de olabilir, başka isimlerle de anılıyor olabilir bu giyim biçimi.
  
  anneannemin annesi, ninesi filan daha öncesinde altta don üstüne giyilen bir etek ve üstte de ferace ile çıkarlarmış dışarı. (don dediğim, iç giyim değil, basmadan, pazenden dikilen don). 1930'larda filan kılık kıyafet konularında işler sıkı tutulmaya başlanınca artık kim akıl ettiyse bu kıvrak kullanılmaya başlanmış. siyah, kalınca bir bez. alnın üstünden saran, başa kondurulan ve etekleri yerleri süpürüyor denecek kadar uzun. yanda kolları da var ama normalde giyilmiyor. ha, askerden, devlet erkânından gören olursa o kollardan giyiyorsunuz, omzunuza alıyorsunuz, bir tür mintana dönüveriyor. ama düğmesiz, işlemesiz bir örtü sonuçta. kahvelerin önünden geçerken elinizle iki yakasını ağzınızın önünde birleştiriyorsunuz, namahreme karşı bir korunma oluyor. önceki örtüler gibi ağır ve de iki parçalı olmadığı, ayrıca daha ucuza mal olduğu için çok tutuluyor ve hızla yayılıyor.
  
  kınık'taki kadınlar ellerinde kovalar ve sepetler varken nasıl o kıvrağı kafalarında taşırlardı hayret ederdim çocukken. hâlâ kullananlar var gerçi ama 2000'li yılların modası daha çok türban ve türevleri olduğundan eskiye nazaran azaldı.