5 entry daha
  • "... denizin dibine gün vurdu. karlı dağların gölgesi düştü suyun altına, karlı dağların gölgesi... pınarlar kaynadılar, köpürdüler, kayalıkların üstüne aktılar, mor kayalar ak köpüklerin altında kaldı. dağlar köpürdü, kayalar, gökyüzü köpürdü, güneş köpürdü. dağın yamacı gün ışığının altında kaldı, karlar ışıladı, karların üstü yavaş yavaş kabardı. ışıltılı kabarıklar doldurdu yamaçları. kardelen çiçekleri nasıl ağır ağır, belli belirsiz delerse karları, asker başları öyle çıktı karların üstüne. önce başları, başlarıyla birlikte tüfeklerin ucu gözüktü, sonra omuzları, sonra belden yukarıları, sonra dizlerinden yukarıları, bacakları, ayakları... çırılçıplaktılar. gün vurmuştu üstlerine. sonra kanlar boşandı karların üstüne. yeryüzü gökyüzü kırmızıya kesti. ardından da kıpkırmızı bir ışığa. kırmızı ışığın içi kaynaştı, yeller esti, boralar, fırtınalar gürledi, kanlı ışık silindi gitti. çıplak adamların hepsi asker donluydular. karlar, fırtınalar, boralar gene patladı, ortalık karanlığa kesti. karanlık açıldı. karların üstü orman gibiydi, donmuş asker ormanı..."

    böyle ne kadar yazsa, mest olmuş şekilde okumaya ederim. sonra da gelir buraya kelime kelime aktarırım. işte öyle bir anlatım...
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap