6 entry daha
  • 'dağlık karabağ özerk cumhuriyeti' dünyada ermenistandahil hicbir ulke tarafindan taninmamis bir bölge olmasına ve bu durum otomatik olarak dünyanın bölgenin (etrafindaki isgal edilmis bolgelerle beraber azerbaycan topraklarının %20si, ki bu bölge eklendiği zaman ermenistan topraklarının da %60ını oluşturmaktadır) işgal altında olduğunu kabul ettiği anlamına gelmesine rağmen büyük abilerimizin işine geldiği için hakkında hiçbir şeyin yapılmadığı, azerbaycan'ın yapmasına da izin verilmediği conflict bölgesi. ermenistan bölgeden sürdüğü 1 milyon azerinin de bakü'ye gidip şehrin sosyal ve ekonomik düzeninin içine etmesi ile birlikte 'ama burda ermeniler çoğunlukta' diyedursun, azerbaycan'ın yarısından fazlası 20 yaşın altında olan daha ne olduğunu kavrayamamış oğlanlardan oluşan orducuğu ateşkes hattını milim milim de olsa çaktırmadan günbegün aşmaktadır. türkiye'nin bu orducuğa maddi manevi desteğinin yanısıra en büyük katkısı azerbaycan'a yolladıkları, orda eline ilk kez silah alan çocuklara neyin ne olduğunu öğretmekle görevli uzmanlardır.

    ha hadi azerbaycan'ı anladık 5 kuruş parası yoktu(r) ama ermenistan çok mu kuvvetli bir ülkedir, bu değirmenin suyu nereden gelmektedir derseniz (bkz: rusya) (bkz: ermeni diaporasi). rusya tarih boyunca ermenistan'ı alttan ve üstten desteklemiş kafkasya'daki tüm karışıklıklar için maşası olarak kullanmıştır (bkz: 1915 ermeni olaylari).

    ermenistan (bkz: petrosyan) (bkz: koceryan) ile azerbaycan (bkz: elçibey) (bkz: aliyev) (bkz: aliyev) sorunun çözümü için defalarca 'masaya oturmuşlarsa da' haydar aliyev asla geri adım atmamış ve azerbaycan'ın bölge üzerindeki iddasından vazgeçmemiştir; oğlu da aynı politikayı izlemelidir ve izlemektedir. sorun da ileriyi gören muhteşem sovyet liderleri lenin ve stalin sağolsunlar (allah bin kere belalarını versin) tamamen yapay bir sorundur. onlardan önceyse iran-rus savaşında galip gelen ruslar iran ermenilerini alıp karabağ'a yerleştirerek bugün ermenilerin 'biz hep burdaydık' söylemine tutunmasını mümkün kılmıştır.

    azerbaycan'in sartlari sunlardir: ulkenin sinir butunlugunun taninmasi (yani isgal edilen topraklarin geri verilmesi), karabag'a en yuksek otonomi statusunun verilmesi ve ozel bir guvenlik anlasmasi cercevesinde surulen azerilerin geri donmesi (ermenistan'dan tasinan ermeniler karabag'da kaliyor tabi ki). bu sartlari kabul eden petrosyan aldigi sert tepkiler sonucunda 2 ay icinde gorevinden istifa etmek zorunda kalmistir. halhazirdaki basbakan koceryansa zaten karabag'li bir ultra-milliyetcidir. her iki ulkede de secimler yaklastigindan ve medyanin da gaziyla her iki toplum da bu konuda uclara itildiginden su zamanda liderlerin konuyla ilgili ileri adim atmasi pek olasi gozukmemektedir.

    uluslararası arenada sağlam ermeni lobisi sayesinde konuya azerbaycan açısından yaklaşan bir allahın kulu yok gibidir. kimsenin tanımadığı dağlık karabağ'ın washington'da elçilikmiş gibi yapan bir ofisi vardır, ermeniler her sene soykırımla beraber bu olayı da 'anmakta', konferanslarla duyurmakta, üniversitelere konuşmacılar yollamaktadırlar (ondan sonra da harvard gibi üniversiteler 'öğrencilerini aydınlatmak için' türklerle azerilerin işinin gücünün ermenilerin soyunu kırmak olduğunu anlatan adamlar çağırıp kendilerine tarafsız derler, ama bu ayrı konu) türk medyasında ise -azerbaycan'ın mağduriyetine sadece türk-ecnebi penceresinden bakan ülkücüleri saymazsak- eğilim daha çok ermeni soykırımının yıldönümünde erivan'daki yürüyüşlere katılıp ordan 'çok ağladım, çok duygulandım, allah belamızı versin gerçekten de' şeklinde köşe yazısı yazma yönündedir.
153 entry daha
hesabın var mı? giriş yap