5 entry daha
  • kaderin cilvesi, okumaktan keyif aldığım öykülerin yazarıyla da tanışma şansı yakaladım. sohbeti de en az öyküleri kadar leziz öykü yazarı. bu yıl da yaşar nabi nayır'da dikkate değer bulunmuş. sıra kitapta, çıksın artık.

    karahindiba dergi'de geçen aylarda okuduğum öyküsünden;

    "kararmış muzu tutan buruşmuş parmaklarını tek tek kırmak istiyordum. omzunun arkasından görebildiğim kadarıyla televizyona bakmaya çalıştım. kovboy çizmesi, kovboy şapkaları. bu adamlar gibi babam olsaydı diye geçti aklımdan. sonra anneme küfrettim. beni bu adamın elinde bırakarak kaçıp gidecek kadar bıkmış anneme.
    gözlerim doldu. yine de ağlamadım. annemin yokluğunu hissettiğimde eskiye dair bir şeyler hatırlamaya çalışırım. eski bir telefon konuşmasında, hattın diğer ucunda ağlamaktan kısılmış ince sesini, evin içinde dolaşırken üstüne geçirdiği siyah hırkasını ve belki bazen de kendimi çok zorlarsam evin o varkenki hoş kokusunu. sık sık yapmam bunu, yalnızca onu çok özlediğimde. ve böyle zamanlarda hemen annemi başka bir şehrin kalabalık bir caddesinde hayal ederim. onlarca insanın arasında bir yerlere yetişmek için hızlıca yürürken. belki bir manavda elmaları sakince tek tek seçip kese kağıdına koyarken. ve hatta bir arnavut taşlı kaldırımda siyah hırkasıyla bir dükkanın önünde durmuş vitrindekileri izlerken. uzaklarda ve herkes için alelade biri olduğu düşüncesi önce beni rahatlatsa da sonra canımı sıkar. düşündüklerimi unutmaya çalışırım."
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap