50 entry daha
  • eşi ann druyan'ın bir ateist olan carl sagan'ın ardından söylediklerinin, konuyu mükemmel aydınlattığını düşünüyorum:
    ingilizce kaynak
    * *

    “eşim inançsızlığıyla tanınmış bir insan olduğu için ölümünün ardından birçok insan bana gelip carl'ın ölmeden önce değişip değişmediğini, ahirete inanmaya başlayıp başlamadığını sordu, hala da soruyorlar. aynı zamanda bana carl'ı bir daha görebileceğime inanıp inanmadığımı da soruyorlar.

    carl, ölümüyle mutlak bir cesaret içinde yüzleşti ve asla illüzyonlara sığınmadı. trajedi, ikimizin de birbirimizi bir daha asla göremeyecek olmamızdaydı. bir daha carl ile görüşebileceğime asla inanmıyorum. ama güzel olan, birlikte olduğumuz neredeyse yirmi yıllık süreyi hayatın ne kadar kısa ve değerli olduğunu güçlü bir şekilde takdir ederek geçirmemizdi. asla ölümü son bir ayrılıştan başka bir şeymiş gibi görerek önemsizleştirmedik. hayatta ve beraber olduğumuz her an mucizeviydi - açıklanamaz veya doğaüstü anlamlarında değil. şansımızın yaver gittiğini biliyorduk. bu şansın ne kadar cömert, ne kadar ince olduğunu... carl'ın cosmos'ta harika bir şekilde yazdığı gibi; zamanın enginliğinde ve evrenin sonsuzluğunda birbirimizi bulabilmiştik. yirmi yıl boyunca beraber olabilmiştik. bu beni ayakta tutuyor ve bence çok daha anlamlı.

    onun bana davranış şekli & benim ona davranış şeklim; o hayattayken birbirimize ve ailemize bakmamız... bu, onu bir gün tekrar göreceğim fikrinden çok daha önemli. carl'ı bir daha asla görebileceğimi düşünmüyorum. ama onu gördüm. birbirimizi gördük. evrende birbirimizi bulduk, ve harikuladeydi."
62 entry daha
hesabın var mı? giriş yap