• osman özarslan isimli yazarın yüksek lisans tezinden hareketle yazmış olduğu kitap. kitabın alt başlığı: "taşrada eğlence ve erkeklik"

    kitap 167 sayfadan ve beş bölümden oluşuyor. bölümler giriş, taşra, erkeklik, konsomatris ve sonuç bölümleri olarak başlıklandırılmış.

    *

    öncelikle şunu söylemek gerekir, ele alınan konu, kitap yazarın belirttiğine göre, oldukça sınırlı bir araştırma tarihçesini içeriyor. bu sebeple yazar konu ile ilgili araştırmalarında hep buna atıf yaparak, konu ile ilgili olarak daha gidilecek çok yol olduğunu açıkça belirtiyor. aslında bir nebze de okurdan eksiklikler/yetersizlikler için özür diliyor.

    ikinci olarak, çalışmanın bir yüksek lisans tezinden oluşturulduğu gerçeği belirtilmeli. bilindiği gibi yüksek lisansta amaç konu ile ilgili yazılanların araştırılıp ortaya çok da bir şey koymadan genel bir özet geçmektir. yazarın sınırlı bir araştırma ile veri ürettiği gerçeği ortaya konulmalı.

    üçüncü olarak, çalışmada yer yer kullanılan bazı ifadelerin bilimsellikten uzak olduğu görüşünde olduğumu belirtmem gerektiğini düşünüyorum. burada kastım, yerel dil veya mesleki dil değil. örneğin 33. sayfadaki "köylü milletin efendisidir gibi bütün iddialı <laflara> rağmen", 67. sayfadaki "televizyonlara evlenmek için çıkan <azgın adamlar>", 78. sayfadaki "kendileri için icat ettikleri <çakma> hikayeler" gibi.

    dördüncü olarak, yazarın bir tercih olarak yer yer özetlemeler yaptığı ancak bu özetlemelerin bazı yerlerde oldukça gereksiz olduğu gerçeği de belirtilmeli. bu özetler yer yer daha bir şey demeden, bilimsel bir bilginin başında iken kendini tekrara düşürmeye yol açmış.

    *

    kitabın bölümlerine bakacak olursak, kitabın adıyla müsemma konularının tek tek incelenişinin olumlu olduğunu söyleyebilirim. taşra konusundaki kısa ancak doyurucu bölümler hoşuma gitti. ilginç bir bilgi olarak taşranın etimolojik olarak dışarı kelimesinden gelme ihtimalinden bahsedilmiş. taşranın edebiyatta, sinemada görünümlerinden bahsedilmiş. taşranın sıkıntı ile özdeşleşmesi, sıkıntının kısa tarihçesi kısa ancak güzel bir özet niteliğindeydi.

    bundan sonraki bölümlerde, eğlencenin taşraya ihracı ve bugünkü anlamda taşra gece eğlencesinin tarihi ve sosyolojik tarihini net bir şekilde ortaya konulmuş.

    *

    kitabın üçüncü bölümünde taşra gece eğlencesindeki üç tipi ortaya koyuyor yazar: paralı, belalı, yakışıklı. bunları ortaya koyarken, taşra gece eğlencesinin dinamiklerini de ortaya koymuş oluyor. örneğin taşra gece eğlencesinde bir mübadele, meta ilişkisinin bulunmadığı yönünde bilgi aktarılan kısımlar oldukça ufuk açıcı ve insan doğasının ilginçliğine atıf yapan kısımlardı. "başka bir değişle gece hayatında harcama en basit şekliyle kadın bedeninin arzulanması motivasyonuyla değil, erkekler arasındaki hegemonya mücadelesinde pozisyon kazanmak için yapılır." (s. 82)

    erkeğin erken boşalma korkusunun, ticarette kullanılmasının da önünün nasıl açıldığı etraflıca anlatılıyor kitapta.

    kitabın dördüncü kısmında taşra gece eğlencesinin en önemli aktörü konsomatrisler anlatılıyor. konsomatris bedeni üzerinden neyin pazarlandığı, konsomatris hayatı, sosyo ekonomik olarak konsomatrislik ve konsomatrislikte ekonomik arka plan veriliyor.

    *

    kitapta yazarın bir noktadaki fikirlerini anlamakta güçlük çektim. zaten bu konuda iki yerde bilgi geçiyor. birincisi, birinci bölümde; ikincisi ise son bölüm olan sonuç kısmında. yazara göre, cumhuriyetin taşra inziva kültüründe bir takım etkileri olmuş. geleneksel taşra eğlenceleri bilerek ve istenerek yok edilmiş. bu konudaki spesifik iddiaların, düşüncenin iddialılığına göre, doyurucu bir şekilde açıklanması gerekirdi. kitabın sonuna kadar bunu bekledim ancak bulamadım.

    *

    sonuç olarak, sınırlı bir yazın alanında bilimsel bir faaliyetin kitaplaştırılmış hali olan bu kitapta en çok ikinci ve üçüncü bölümler ilgimi çekti. gece hayatının daha derinlemesine incelenmesini umut ederek aldığım kitabı, tam da beklentilerimi karşılamasa bile genel olarak memnun bitirdim.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap