3 entry daha
  • post öykü'nün mart-nisan sayısında yayınlanan "tilkiler aç mı kalsın" öyküsüyle beni benden almış yazar. kimmiş diye araştırdığımda fark ettim ki altkitap 2015 öykü yarışmasında da birincilik ödülünü almış zaten.

    tilkiler aç mı kalsın: alıntı:

    --- spoiler ---

    ---leyla zaman zaman anlattıklarımın doğru olup olmadığından şüphe ederdi. ismail diye birinin varlığına da inanmadı haliyle. onu yemeğe çağırmamı istedi bir akşam. ismail o gece de garipliklerini bir kenara bırakmadan yanında getirmişti. getirdiği baklavanın hatırı sayılır bir kısmını bize gelirken yolda yemiş, ayağındaki çorapların teklerini de farklı farklı giymişti. leyla masada bizi yan yana kabahatli iki çocuk gibi oturtmuştu. "leyla yenge eline sağlık çok güzel olmuş yemek," dedi, leyla mutfağa kalan baklavayı almaya giderken. beni dürttü sonra dirseğiyle. "leyla yenge de müfettiş gibi maşallah, senin neden bu kadar uslu olduğun belli," dedi. dişinde kalmış maydanoz o konuştukça gözüme batıyordu. "dişinde," dedim elimi kendi dişime götürüp işaret ederek, "maydanoz kalmış." diliyle maydanozu aranmaya başladı. dilini üst ön dişlerine doğru götürünce, kıvrılmış dilinin altındaki damarları göründü. iri iri mosmordu. o an ismail'le neden arkadaşım diye düşündüm birden. sonra ayaklarına baktım, masanın altında birbirinden uzakta, rahatça yayılmış ayaklarına. "çoraplarını başka başka giymişsin ismail," dedim. "biliyorum, bilerek giydim." "bilerek mi, neden?" "e her çift çoraptan en az bir tanesinin dışarıya çıkıp gezme hakkı var, ya yarın ölür de kalırsam, bu kahverengi olan çift hiç dışarı çıkmamış olsaydı, haksızlık değil mi?" buna da hak vermiştim birden, ne garip. kendi gibi düşünceleri de garipti ismail'in. ama incelikli adamdı, tilkilerin midesini, dolapta sıkılıp kalmış çorap teklerini bile düşünürdü aslında.---
    --- spoiler ---
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap