1 entry daha
  • silahlı kuvvetlerin komuta kademesinin kendi yarattığı sorundur.

    cumhuriyetin kuruluşundan 1971 yılına kadar ordu bol bol idealist subay yetiştirmiş. bu idealist subaylar bir çok hareketin içinde olduğundan 12 mart sağ darbesi ve 12 eylül sağ darbesi ile bu yol kesilmiş. tamamen komuta kademesinin kafasına göre şekillenen bir silahlı kuvvetler insan gücünün var olması sağlanmıştır.

    1971'de askeri idari yargının, sivil yargıdan ayrılması bunun ilk adımı olmuştur. 1971'den önce sivil idare mahkemesi kararıyla generallik alan subaylar olmuştur. ancak 12 mart 1971'deki sağ darbe ile anayasa değişikliği yapılmış ve askeri yüksek idare mahkemesi kurularak, askerlerin hak arama hürriyetleri ellerinden alınmıştır. 12 eylül'de de bunun dozajı artmıştır.

    bu olaylarda kusuru olan kenan evren, memduh tağmaç gibi komutanların ise silik tipler olduğu, hasbelkader o mevkilere geldiği bilinir. kenan evren, trabzon'da pasif bir görevde emeklilik beklerken ankara'da karargaha tayini çıkmış ve sonra yükselip orgeneral olmuş, genelkurmay başkanlığı da ecevit'in diğer kariyerli, karizmatik generallerin hükümet açısından daha tehlikeli olabileceği gerekçesiyle en pasifinin seçilmesi sayesinde gerçekleşmiştir mesela. hatta kendi anlatır, 27 mayıs'ı yapan kadrodan osman köksal benim hem harp okulu'ndan hem topçu okulu'ndan sınıf arkadaşımdı ama hiçbir harekette bana haber vermedi, beni hareketlere dahil etmedi diye. kenan paşa, silik bir tip olduğu için ecevit onu genelkurmay başkanı yapmıştı, bu da bilinen bir gerçektir. bu isimlerin de kendileri gibi olmayan, idealist subaylardan haz etmeyeceği açıktır.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap