10 entry daha
  • 2013'te üniversitede son zamanlarım olmasından mütevellit bir gaza gelip erasmus'a gitmiştim budapeşte'ye. 1 hafta bir hostelde kaldım, adamlar her gün bir etkinlik düzenliyor, işte yok sinema gecesi yok şu bu. bir günde geleneksel macar yemekleri diye bir şey planlamışlar. bizde tabi çok çakalız, o akşam yemek yemeyeceğiz, oh bugün yırttık diyoruz. tabii yemek yemedik o akşam. neyse hostele gittik heyecanla. tüm yabancılar olarak ortak mutfakta toplandık. macar arkadaşın biri geldi. elinde bir torba içerisinde hamur. sonra tavaya uzandı, içine çiçek yağı döktü, biraz bekledi sonra hamuru şekillendirip içine attı. bende o anda merakla yanına gitmiştim. n'oluyor lan diye bakakaldım. vallahi bildiğimiz pişi. hele normalde sokakta aldığınız langos kafam kadar var. hatta buda tarafında yapan bir yer var. bayağı 1 günlük yemeğini yapıyor adam. ama bu bildiğin pişiydi. bizim ki kadar küçük, tek farkı üzerine çok ekstra malzeme sürerek yiyorsun o kadar. neyse, o gün hayatımın budapeşte kısmındaki ilk şokunu yaşamıştım. tabi o gün her ne kadar pislik yapıp 2 tane yemiş olsam da, macar yemeği yapıyoruz ehehe diye bize 2 pişi yedirip aç yatırdı ipneler.

    niye anlattım bilmiyorum ama yazasım geldi bi an.*

    pişi güzeldir tabii ama gidipte yemeden dönmeyin. slovakya'da da bulabilirsiniz bu devasa pişiyi.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap