3 entry daha
  • hayatını kazanmak için ne yaptığın beni ilgilendirmez.

    senin ne için can attığını ve kalbinin özlemiyle buluşma cesaretinin olup olmadığını bilmek istiyorum.

    kaç yaşında olduğun beni ilgilendirmez.

    aşk adına, düşler adına, yaşıyor olma macerası adına aptal gibi görünmeyi göze alabilip alamayacağını bilmek istiyorum.

    hangi gezegenlerin senin ay’ın ile dik açı yaptığı beni ilgilendirmez.

    senin kendi acının tam merkezine dokunup dokunmadığını, hayatın ihanetleriyle yarılıp yarılmadığını veya daha fazla acı çekmek korkusuyla büzülüp de kapanıp kapanmadığını bilmek istiyorum.

    benim acımla ya da kendi acınla on saklamaya, zayıflatmaya ya da tamir etmeye kalkışmadan kalıp kalamayacağını bilmek istiyorum.

    benim sevincimle ya da senin sevincinle olup olamayacağını bilmek istiyorum.

    vahşilikle dans edip edemeyeceğini ve

    coşkunun; dikkatli olmaya, gerçekçi olmaya ya da insan olmanın sınırlarının hatırlamaya doğru bizi uyarmaksızın, parmak uçlarına kadar ulaşıp ulaşmayacağını bilmek istiyorum.

    anlattığın hikayenin gerçekliği beni ilgilendirmez.

    kendine ihanet etmeyerek bir başkasını hayal kırıklığına uğratıp uğratmayacağını bilmek istiyorum,

    kendi ruhuna ihanet etmediğin için hainlikle suçlanmayı kaldırıp kaldıramayacağını.

    sadık olup olmadığını ve bundan dolayı güvenilir olup olmadığını bilmek istiyorum.

    gelen her yeni gün güzel olmasa da bunun güzelliğini görüp göremeyeceğini ve kendi yaşam gücünün tanrı’nın varlığından alıp alamadığını bilmek istiyorum.

    hem benim hatalarımla ve hem de kendi hatalarınla yaşayıp yaşayamayacağını ve yine de bir gölün kıyısında oturup dolunaya bakarak “evet!” diye bağırıp bağıramayacağını bilmek istiyorum.

    nerede yaşadığın ya da kaç para kazandığın beni ilgilendirmez.

    kemiklerine kadar acılı, ümitsiz, yorgun, incinmiş bir gecenin ardından uyanıp da çocukların ihtiyaçları için yapılması gerekenleri yapıp yapmayacağını bilmek istiyorum.

    kim olduğun ve buraya nasıl geldiğin beni ilgilendirmez;

    benimle birlikte ateşin ortasında durup duramayacağını, geri çekilip çekilmeyeceğini bilmek istiyorum.

    nerede, ne ile ya da kiminle olduğun beni ilgilendirmez.

    geri kalan her şey ortadan kalktığında seni içeriden destekleyenin ne olduğunu merak ediyorum.

    kendinle yalnız kalıp kalamadığını ve o boş anlar içindeki bu arkadaşlıktan gerçekten hoşlanıp hoşlanmadığını bilmek istiyorum.

    oriah dağ düşçüsü tarafından yazılmış olan bu davetiye 1994 yılının mayıs ayında, native american elden dergisinde yer almış. ben ise bu davetiyeyi danah zohar tarafından dr. ian marshall’ın yardımları ile yazılmış “ruhsal zekamızla bağlantı kurmak” isimli kitapta okudum. ancak yazar da, bu yazıyı jean houston’un, ‘a passion for the possible’ adlı eserinden alıntı yapmış...

    sonuçta referansın referansı olarak sözlüğe kadar gelen davetiye yazısı, hakikatten de, kişinin hayatının devamını beraber geçirmek istediği kişiye ithaf edebileceği kadar anlamlı ve güzel....
46 entry daha
hesabın var mı? giriş yap