7 entry daha
  • sıkıntıdan kendimi mikecem diye bir ifade vardır ya hani. hah, geçen haftalarda ben bu dönemin zirvesindeyken epey film izledim evde. leos carax efendi'nin bu eserini siyah-beyaz olmasından mıdır nedir bir şekilde gözden kaçırmışım. ben böyle filmlere bayılıyorum. aslında bazen sorguluyorum kendimi gerçekten seviyor muyum diye, ama bu tarz gıcık filmlerde sıradışı karakterler olur ve bunlar hoşuma gittiği için filmi de sevmiş olurum sanırım (misal jim jarmusch sinemasını çok seviyorum*, ancak mantıklı bir izah getiremiyorum buna). neyse, bu filmde yerini sonradan juliette binoche'ye kaptıracak bir kadın oynuyor mireille perrier diye. sözlükte başlığı dahi açılmamış. abartmıyorum, yolda görecek olsam kalp krizi geçirebileceğim türden bir nefaset düzeyinde. muazzam mimikleri var, yıldızı neden parlamamış lanet olsun. sonra alex psikopatı; kendimden bir şey bulmadım dersem büyük yalan olur. duvarına sevgilisiyle ilk öpüşmesinin, ayrılışının tarihini falan yazdığını görünce müslüm baba'ya selam çakıp "hangimiz düşmedik kara sevdaya" diye mırıldandım hatta. kıç kadar odasında çiçek yetiştirmesi ve süt bağımlılığıyla leon'u da anımsatıyor. alt-metin okumaları vs yapılabilir belki ama bu haliyle yeterli olsa gerek ortalama bir sözlük okuru için. otuz sene olmuş be, vay anasını.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap