museumsinsel

• almanya kultur bakanligini mahkemeye verme sebebim. burada 5 tane muze var ve tum bu muze icin tek gunluk bilet satilinca sende zannediyorsun ki koleksiyon birkac onemli parcadan olusuyor.
  
  almanlarin allah belasini vermesin dunyayi dibine kadar kazmislar. abicim sen sehri almanyaya nasil tasidin ya, hic mi usenmedin. bu almanlarin aralarinda kayip birkac arkeolog varsa bilinki magmaya ulasmis. altes museum suanda turkiyenin yuzde onuna ev sahipligi ettigi icin bence bizim topragimiz bile sayilabilir. gozlerim dolu dolu gezdim serefsiz muzeyi. aha bunda da turkei yaziyo diye diye avare avare dolastim neyse bunda da kalbim iyi dayandi. asil misirlilari dusemiyorum her gece evlerinde agliyor olabilirler.
  
  benki louvrei kosarak da olsa gezmeyi basarmis bir insan nasil bu hallere dustum hic bilmiyorum. abdullah gul insan gercekten hayret ediyor sozunu gittigi sayisiz yurtdisi ziyaretinde bir muze gezisi sirasinda sarf etmisse hic sasirmam.
  
  saat 10:00 da baslayan muze gezisi saat 18:00 de gorevlilerin adeta kalbimi kirarak kapi disari etmeleriyle sonlandi.
  
  ben de plan hazirdi. once bi altes museum'a girerim zaten antik yunan vs. bunlar bilmedigimiz yerler degil, boyle sabah mahmurluguyla iyi gider. oradan patlatirim bi neues museum gezisi saat 13:00 de bunlarin ruhune fatihayi okumus olurum. sonra gecerim pergamonla bode museuma bunlar da 15:30a kadar bitse, kaldi mi bana alte nationalgalerie. doya doya tablo bakarim hem yorulmus oldugumdan otura otura bakarim.
  
  gercekte soyle oldu ben 13:00 da altes museumdan ciktim. neuses museuma gectigimde acikmis ve sikayet etmeye baslamis haldeydim. orasi bitti ben acliktan aglamak uzereyken bir vejetaryan olarak tabiiki yiyecek olarak sadece tatli birseyler (m&mli cookie ve filtre kahve) bulabildim. altes museumdan 16:00 da ciktim. kosarak pergamonmuseumun kapisindan soyle bir baktim. bode museuma giremedim bile, alte national galerieye geldigimde saat 17:00 di ve ben en ilgilendigim yeri gezmek icin bir saatim oldugu gercegiyle yikilmis haldeydim.
  
  heykel kismini kafadan gectim, ozel sergi vardi, koridordan gecerken aborjin mi bunlar dedim tabii ressamin ismine bile bakamadim. bir kac alman izlenimcisinin tablosuna bakmistim ki, muze gorevlileri gozleriyle beni kovmaya coktan baslamisti. bir yandan anons kapitiyoruz diye, bir yandan benim inatla diger koridorlardan soyle de bir olsa gecmek istemem (olur ya belki super bir tabloyu da gormedim demem meselesi) ve aslinda cok sevdigim almanlarin beni fransiz sanatcilarin eserlerinin oldugu odada enselemesi. halbuki ben cok sevmistim sizi, ne tatli, yardimsever insanlardiniz, niye boyle olduk?
  
  muzeyi ustume kapatacaklardi az kalsin, resepsiyonda cantami emanet ettigim kadin bile gitmisti. neyse tek kalan canta benim oldugundan sorunsuz aldim.
  
  saat altida dizlerim tutmaz, gozlerim gormez haldeydi. gerci en son merdivenlerden inerken holde osman hamdi bey tablosu gorup "ulan her sey tamam da bunun burda ne isi var" diye icerlemedim degil.
  
  dava edicem sizi almanlar, mahkemeye cikacaksiniz, hakimin onunde hesap vereceksiniz, 5 muzeye tek gunluk bilet satmanin is etiginde yeri yok. hevesim kursagimda kaldi. ve isin daha aci tarafi buraya bir gunumu verdim ve berlin muze dolu, hala gitmek istedigim uc resim galerisi var.