40 entry daha
  • neredeyse gotham city’ye dönmüş olan yetmişli yılların çöküş içerisindeki new york’unda her türlü yozlaşmaya/çürümüşlüğe/rüşvete karşı namuslu olmaya çalışan polis memuru frank serpico’nun hikayesi. kişisel kanaatimce al pacino’nun en efsanevi performansını sergilediği filmdir.

    gerçek bir hikayeden beyaz perdeye aktarılmış olmasından mütevellit aynı konuya sahip* diğer filmlerden fazlasıyla ayrışmaktadır.

    --- spoiler ---

    kurgu olsaydı- serpico’nun muhtemelen kendisine ölümüne sadık zenci bir badisi olurdu.
    gerçekte - frank rüşveti reddettikçe ve yozlaşmaya karşı ifade verdikçe mobbinge uğruyor ,dışlanıyor.

    kurgu - serpico’ya her koşulda sahip çıkan bir eşi veya sevgilisi olurdu,kötü adamlar eşini öldürmeye çalışırlardı vs.
    gerçek - işte bunalan serpico özel hayatında da bir türlü istikrarı yakalayamıyor.

    kurgu - sonunda kötülerle serpico ve badisinin karşılaştığı bir çatışma olurdu.muhtemelen badisi ölür,onun için bütün nypd’nin katıldığı efsanevi bir cenaze düzenlenir,serpico duygusal bir konuşma yapar,badisinin eşine dönerek o bir kahramandı derdi.vs.vs…
    gerçek - bir uyuşturucu baskınında yaralanan serpico, ekip arkadaşları tarafından ölüme terk ediliyor,ambulans bile çağırmıyor şerefsizler. serpico’ya olay yerinde bulunan hispanik bir adam tarafından müdahale ediliyor; madalyasıysa dilenciye sadaka verilir gibi veriliyor.
    --- spoiler ---

    pek muhterem sidney lumet’in gene polis yozlaşmasını ,new york’u ve yine gerçek bir hikayeden esinlenerek çektiği diğer bir film için:
    (bkz: prince of the city)
74 entry daha
hesabın var mı? giriş yap