4 entry daha
  • uzun zamandır dinlemediğim gruba dönüş yapmak amacıyla dinlediğim albüm.

    the beatles ilgili söyleyecek daha nelerim vardı ve kesinlikle yazacaklarıma bu albümden başlamam diye düşünüyordum. ancak şimdi sanki albümün de ruh haline uygun bir fikir gibi geldi. biraz boşvvermiş, aslında huzurlu fakat kırık bir albüm. tıpkı önceki entrylerde the beatles nickli yazarın söylediği gibi. her şarkıda (coverlar dışında) bir burukluk var.

    eskiden olsa üzerine çok durmayıp geçeceğim bir albüm olurdu. çünkü gerçekten de diğer albümlerle kıyaslandığında biraz daha arada derede kalmış, çok başarılı olarak görülmeyecek bir albüm. belki de şuan bu sebepten biraz daha keyifle dinliyorum onu.

    peki bunları neden sana anlatıyorum? merak etme, bi sonuca bağlayacağım şimdi bak. hani klasik romanlarla ilgili söylenen bir şey vardır, hayatının belli dönemlerinde tekrar tekrar okumalısın diye. gençlik döneminde, orta yaşlarda ve yaşlılıkta. belki diğer müzik grupları için de geçerli olabilir ama the beatles için bunu deneyerek keşfediyorum diyebilirim.

    the beatles lie haşır neşir olmaya başladığımda 17 yaşlarımdaydım, geç bir başlangıç gibi gelmişti o zaman. bir çırpıda en baba şarkılarını dinleyip yutmuştum grubu. sonraki yıllarda ister istemez çok dinledim. defalarca dinledim, defalarca çaldım. öyle ki bu şarkılar sadece benim değil, yakınımdaki insanların bile içine işlemişti.

    şimdi tüm o maceradan sonra belki bir senedir the beatles albümü açıp dinlemedim (biliyorsun, bu grup alpay erdem'in de dediği gibi albüm albüm dinlenir) şimdi elimde olan tek orijinal baskı olan beatles for sale'i dinliyorum. nasıl anlatsam, sanki eski bir dostumla karşılaşmış gibiyim. kaç gündür içimde bir huzursuzluk vardı, o gitti sanki.

    sanırım bu andan itibaren beatles for sale albümü gizli favorilerim arasında yer alacak. çünkü bu albüm popülerlik sıkıntısı çekmiyor. son derece naif ve bir o kadar kalbi kırık. neyse biraz gereksiz uzattım ben albüme devam edeyim.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap