8 entry daha
  • karakol komutanlığı yaptığım yerdir. karakolun yeri hoş idi. hemen fırat nehri!nin kıyısındaki bir hakim tepe üzerinde. nehir aşağıda suriye'ye doğru akarken, tam sınırın üstünde muhteşem bir demiryolu köprüsü, aşağıda etilerden kalan antik kent...
    işte hemen yanında bulunan bu antik şehir sebebi ile, mayın tarlası suriye ve türkiye sınırını belirlemez ki bu çok nadir görülen bir durumdur. mayın tarlasının ötesinde türkiye toprağı bulunmakta, akşam saat 8 ile sabah 6 arası sınır devriyesi sınıra sıfır gerçekleştirilmektedir. bir nevi sınırı fıstık ağaçları çizmektedir, ama bu görev yapan militerler için hadiseyi fıstıklı baklava kıvamına doğal olarak getirmemektedir. mayın yenileme çalışmaları yapan 2 askerimiz, yanlarında sıkıştırma yapmak için getirdikleri su bitince, tembellik edip suriye tarafından su almışlardı da, kendilerini izleyen el muhaberat çalmıştı bu salakları. başka bir vakit, başka iki salak ve üstelik evli olan asker de, suriyeli kızlarla cilveleşirmiş gün boyu sınırda mevzi nöbeti tutarken. suriye askerleri bunların "manitalara" sarkıyorlar diye onları vurmak için karşıya geçmişlerdi üstüne..
    ezo gelinin köyü de ilçe merkezine bayağı yakın bir sınır köyü idi.
    o vakitler bayındırlık bakanı olan şahıs -mustafa yılmaz idi sanırım- buralıydı.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap