6 entry daha
  • son albümü oxymoron ile notorious big'nin ready to die'ından sonra çizilen en gerçekçi torbacı portresini çizmiş los angeles'ın figueroa street'inden kopup gelen bir repçi. bütün albüm boyunca kullandığı iç karartıcı beat'ler şarkılarında anlattığı reçeteli hap kullanmaktan algısı dimağı sikilmiş, şizoparanoyaya yelken açmış zat imajını perçinlerken, schoolboy bu albümde hands on the wheel tarzı şarkılara yaslanıp tribünlere oynayacağını düşünenleri ters köşeye yatırmış durumda.

    albümdeki şarkıların tarzı ağırlıklı olarak bi önceki albümdeki "oxy music" ile benzeşiyor.

    bi türlü gözüme giremeyen "prescription/oxymoron" ve rap camiasında bitme noktasına gelen "storytelling" tekniğini yeniden ete kemiğe büründüren "hoover street" albümdeki konsepti özetleyen şarkılar.

    arada bu albümde üstüne titrenen konseptin bokunun çıktığı çok belli olsa da en olmuş diyebileceğimiz şarkı 90'larda new york'un nas ve biggie ile beraber üç büyüklerini oluşturan raekwon'ı da yıllar sonra duyduğumuz "blind threats"...

    "and if god don't help me this gun will, ı swear ı'm gon find my wayyy"

    diye bi nakaratı var daha ne olsun.

    tyler the creator'ın el attığı şarkı ise albümdeki en büyük hayal kırıklığı. son gün akla gelip yapılmış olsun diye yapılan ödev gibi bişey olmuş.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap