3 entry daha
  • benim için en büyük italyan şairidir.

    yurdumuzda -özellikle çevrili şiirlerinin azlığından- nobel ödülü öncesinde pek tanınmayan, ama nobel ödülü'nden sonra, özellikle son yıllarda gittikçe daha çok tanınmaya başlayan bir ozan. montale siyasal, güdümlü bir ozan değildir. yaşamı da faşizme kesin tavrın dışında pek renkli değildir. ama şu kesin bir gerçektir ki, o ozanlığından, inandığı şiir anlayışından, usanmadığı şiir işçiliğinden, şiirin içinde yaşama yalnızlığından ödün vermemiştir.

    güncel ve çevresel dalgalanmalara uyarak şiirini düzenleyen, rüzgâra göre şiirine yön veren, kaypak, kişiliksiz, tutarsız bir ozan değildir. o her şeyden önce, insanlığın acısıyla birlikte, "ozanlığın çilesini çekmek" için doğmuş gibidir.

    bağırıp şamata çıkarmadan, az konuşan ortalarda çok görünmeyen bir yazar. bir şiir kaçağıdır montale... ama bu kaçış şiirin umarsız yalnızlığına kaçıştır. bu yalnızlığını bilgisiyle, yeteneğiyle, derin iç deneyleriyle işleye işleye, damıta damıta, tehlikeli asitlerle oynayan bir laboratuvar işçisi gibi, kendi içinde anlam dolu, billûrlaşmış dünyalar kurmuştur.

    montale' in şiirlerinde hemen her dizesinde beliren "yaşamak ağrısı" insanın yalnızlığını / nesnelerle çarpışmalara girerek azaltma çabası sezeriz.

    yaşam deneylerini ve görüşlerini yırtıcı bir içtenlikle şiirleriyle iletir bize. o'nun şiirleri çoğunluk bireyin sorunlarına yöneliktir.

    o duygulanmayı, hep şiirsel anlama yönelik bir işçilikle öldürdükten sonra, yeni bir duyarlık, derin bir sertlik, müziksel bir duruluk yaratan, genellikle bireyin içsel ve varoluş sorunlarını evrensel bir açılımla anlatan bir ozandır. bu nedenle o’ nun şiirlerine girmek oldukça zordur.

    şimdi o’nun şiir konusunda söylediklerine göz atalım:

    “şiir tek bir kalem aracılığıyla gerçekleşen, pek masrafı olmayan, fazla kimseyi ilgilendirmeyen en ucuz sanattır .”

    “şiirlerimin ana temaları çoğu kez kötümserliğin ana temeli üzerine yerleşen aşk ve yalnızlıktır. ancak bu kötümserlik, insanlardan kaçış şeklinde yorumlanamaz. olumsuzluğun ardında insanlığın yüceliği ve yaşamın değeri gizlenmektedir.”

    “şiir belirli bir mesaj getirmek zorunda değildir. benim anlayışıma göre şiir, umudu çağırır; bir çağrı kartıdır o. insanı umuda götürebilecek açık bir kart.”

    “ozanlar fırsatları değerlendirmelidir. şiirler, fırsatlardan doğar. 1939'da yayımlanan şiir kitabımın adını “rastlantılar” koymuştum. kişisel deneylere dayanan fırsatlar önemlidir hayatta. şiire de bu fırsatlar biçim verir.”

    “şiirlerimde dante’ nin biçimini kullanıyorum. modern italyan şiirini geliştirmek için kendime özgü bir stil uyguluyorum. bu yapımı “aşk ve yalnızlık” aracılığıyla gerçekleştirdiğime inanıyorum. benim temel dileklerim bunlar.”

    mürekkepbalığı kemikleri

    3.

    hep aklımda gülüşün, duru bir su benim için o,
    rasgele görülmüş bir su taşlığında bir kumsalın,
    bir sarmaşığın kendini seyrettiği ufak ayna;
    ve her şeyi bir beyaz göğün kucaklaması, yalın.

    anımdır işte bu benim; bilemem ki, ey uzak sen,
    ya özgür bir ruh yüzünde tertemiz açan kendini,
    ya dolaştıranlardansın bitik dünyanın derdini,
    ya da acılarını tılsım gibi gezdirenlerden.

    ama şunu diyebilirim, düşüncen batık bir yüz
    ve hevesler, üzüntüler durgun bir denizde yitik,
    ve sızar görünüşün yavaşça külrengi belleğime
    körpe bir palmiyenin yukarısı gibi düz, dimdik.

    8.

    bilirim en acımasız dudak bükülmesinin
    en aldırışsız yüzden geçtiği zamanları:
    görünmeyen bir keder belirir bir an için,
    sokakta varmaz onun farkına kalabalık.

    göstermeyin boşuna, sözlerim, açık açık,
    gizli ısırığı, yürekte esen rüzgârı.
    susmayı bilenindir en haklı neden, varsa,
    bir barış şarkısıdır hıçkıran şarkılarsa.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap