1 entry daha
  • futbol, ingilizler tarafından icat edildiğinden beri çoğu insanın sevdiği bir spor haline geldi. geçmiş yıllarda bu sporu hemen herkes severdi. hafta sonlarında yapılan hobiler arasında futbol maçları izlemek uzun bir süre boyunca yerini korudu. ancak son zamanlardaki olaylar, küfürler ve de maçlarda tribünlerde yaşanan tatsızlıklar maçlara gitmeyi neredeyse bir işkence haline dönüştürdü. bu tip karmaşa ve olayların tek bir nedeni var: holiganizm. holiganizmin ne olduğunu, sebeplerini, sonuçlarını, getirdiklerini ve götürdüklerini enine boyuna açacağım.

    holigan sözcüğü eski ingiliz şarkılarından gelir: düğünlerde çok gürültü ve olay çıkaran bir aile “hooligan” adıyla anılırmış. holigan sözcüğünün anlamı: “gittiği ortamı dağıtan, içkici, şamatacı, haşarı bir karakter”dir. maalesef aynı bu sözcük tanımına uyan binlerce insanı, taraftarı dünyanın dört bir köşesinde görmek mümkün. insanı en çok üzen şeylerden birisi de bunların en çok ingiltere’de yani futbolun beşiğinde, ana ülkesinde görülmesi. bazı kaynaklar ise holiganizmin ingiltere’den evvel iskoçya’da başladığını, buradaki celticsrangers derbi maçlarından önce ve sonra taraftarlar arasında kavgaları holiganizmin ilk örnekleri olarak gösteriyor.
    bu sadece ingiltere’de değil, bütün dünyada futbolu içine çeken bir sorun ve futbolun bu problemden kurtulması şu sıralar imkansız gibi görünüyor. tabii ki bu gösterilen ve harcanan çabanın ilerki yıllarda bize seyir zevki veren tribünlere dönüşmeyeceği anlamına gelmiyor. ben bu konuda umudumu korumaktayım.

    holiganların maçlara gelirken tek bir amaçları vardır: kavga, olay çıkarmak. holiganizm karşılıklı önyargı ve düşmanlıklardan beslenen sosyo-kültürel bir süreç olarak kabul ediliyor. bu düşmanlıklar sporda iki rakip takımın taraftarları arasında baş gösteriyor. genellikle de ufak bir kıvılcım olayların çıkması için yeterli oluyor. hatta holiganlar genellikle kıvılcıma bile ihtiyaç duymuyor, gece barlarda içip ortalığı dağıtarak gittikleri yöredeki insanları rahatsız ediyorlar.

    buna son yıllardaki en güzel, çarpıcı ve de maalesef moral bozucu örnek galatasaray ve leeds united taraftarları arasında çıkan kavga. bilindiği gibi maçtan bir gece evvel bazı ingiliz taraftarlar (holiganlar) taksim’de içkinin de verdiği tesirle etraftakileri ayaklandırmışlardı, bununla da kalmayıp popolorunu açtılar ve bununla da kalmayıp türk bayrağına karşı olmayacak saygısızlık ettiler. etraftaki türkler’in sabırlarını zorladılar ve birden olay koptu. bir grup türk de kendilerini daha fazla tutamayarak zil zurna sarhoş olan ingilizlerle kavga etmeye başladı. yumruklar, sopalar derken ortaya bıçaklar çıktı ve ne yazık ki o gece iki ingiliz vatandaşı hayatlarını kaybettiler. leeds united klubü, kendilerinin bu taraftarlar ile bir ilişkisi olmadığını duyurdu. onların maç için biletleri bile olmayan holiganlar oldukları ve de tek amaçlarının içki içip ardından olay çıkarmak olduğu bütün dünya tarafından bilinse de, bu olay dünya basınında geniş yankı uyandırdı. daha çok ingiliz holiganlarının suçu olan bir olayda, türkler terörist ve holigan olarak görülmeye başlandı.
    aslında biz bu tür kavga sahnelerine derbi maçlarımızdan alışığız. televizyonlarda galatasaray ve fenerbahçe taraftarlarının gaza gelerek, sadece kavga etmiş olmak için birbirlerine taş ve sopalarla saldırdıklarına şahit olduk. ancak yine de çok karamsar olmaya gerek yok, çünkü türkiye’de gördüklerimiz avrupa’dakilerin yanında oldukça küçük çaplı kalıyor.

    bu tip olaylar maalesef futbol ile bağdaşmasa da futbolun içinde bir leke olarak nitelendirebiliriz. tıpkı sağlıklı bir vücutta bulunan kanserli bir organ gibi.
    (bkz: copy paste degil alinteri)
33 entry daha
hesabın var mı? giriş yap