9 entry daha
  • al sana bir yüzeysel film daha. dallas buyers club ne anlatmak istiyor ve ne anlatıyor?

    1) aids hastalığı
    2) homofobi
    3) transseksüellik
    4) ilaç sektörünün kirlenmiş yüzü
    5) adalet (mahkeme süreci)
    6) şirketlerle mücadele

    hepsine az bir süre tanınarak tüm bu konular anlatılmaya çalışılıyor. hayatını bol seks-uyuşturucu-adrenalin üçgeninde geçiren elemanımızın aids olduğunu öğrenmesiyle başlayan film elemanımızın bu hastalıkla ve ilaç sektörüyle mücadelesine daha çok odaklanıyor. sektörün yozlaşmışlığı vurucu bir şekilde anlatılamıyor ne yazık ki. ama zaten bu "vurucu olamama" sorunu ele aldığı tüm konularda mevcut. ne homofobinin hakkı veriliyor, ne şirketlere bağımlı adalete eleştiri getiriliyor, ne de transseksüelliği anlatabiliyor. hepsinde yüzeysel kalınmış. zaten bütün bu temaları derinleştirmeye çalışsa odağını yitirirdi, bu kez de bir şey anlatamadan biterdi film. asıl amaç zaten transseksüellerin sorunlarına, adalete, homofobiye odaklanmak değil. aids olan homofobik bir adamın değişimini, aids ve ilaç sektörüyle mücadelesini anlatmak. bunu da kısmen başarıyor. senaryoda daha önce anlatılmayan, görmediğimiz şeyler yok. o yüzden film bitince daha önce benzerleri izlendiğinden pek de tatmin etmemiş oluyor. yönetmenlik fena değil. c.r.a.z.y. ile ünlenen jean-marc valleé fena bir iş çıkarmamış.

    senaryosu ortalama. yönetmenliği daha iyi. oyunculuklarda matthew daha iyi. teksaslı matthew teksaslı bir karaktere daha hayat vererek daha kaç teksas'lıyı canlandıracağını merak ettirse de matt iyiydi. ama kalkıp da müthiş diyemiyorum ben. nedense birisi zayıfladı mı, bir de üstüne iyi oynadı mı oyunculuğu yeni baştan yazmış gibi davranıyor hollywood. zayıflaması gerekiyorsa zayıflayacak. kas yapması gerekiyorsa kas yapacak. bunlar nasıl övgü getiriyor? vallahi iyi zayıflamışsın, iyi de oynamışsın, al sana oscar. bu zayıflama üzerinden oyuncuyu övmek enteresan. neyse. matt sonuçta iyi oynamış. karakterin hakkını veriyor. jared leto ise görünüşüyle tam bir kadın olmuş. makyaj bayağı iyiydi. sesini de ayarlayabilmiş. performansı iyiydi. ama fazlasıyla abartılmış. michael fassbender dururken ödülleri silip süpürmesi pek doğru değil. kanımca fassy daha iyiydi.

    özetle; dallas buyers club bazı konuları yüzeysel geçen, vuruculuktan yoksun, iyi ama abartılmış performansları barındıran bir film. eh işte. daha iyi olabilirdi.

    daha iyileri için bkz: eşcinsel avukatla eşcinsellikten nefret etmiyormuş gibi gözükmesine rağmen içten içe bundan pek hoşlanmayan bir avukatın arkadaşlığa giden ilişkisini anlatan philedelphia. kadın olmak isteyen, transseksüel birisiyle heteroseksüel bir adamın cezaevindeki dostluğunu anlatan muazzam kiss of the spider woman "öteki"yle ondan pek hoşlanmayan birisinin arkadaşlığını bu filmden daha iyi anlatır.
178 entry daha
hesabın var mı? giriş yap