• bir nöral terapi uygulaması. serum fizyolojik kullanılıyor enjeksiyon esnasında.
    pahalı.
    .
    çok sonradan gelen edit: tedaviye başlayacağım sırada ben de buraya bakmıştım fikir almak için, alamamıştım tabii. o yüzden kendi tecrübemi iyice anlatsam belki faydası olur birilerine. altını çizerek en baştan söyleyeyim de: tamamen hasta tecrübesidir, profesyonel bilgi-teori içermez.

    üzerinize afiyet kas kireçlenmesi (kimi kas romatizması dedi) kaynaklı boyun ağrısı, ayrıca masa başı insanının olmazsa olmazı boyun düzleşmesi var bende (bkz: boyun ağrısı/@kirkinin da kulpu kirik kup). kas gevşetici, ağrı kesiciler pek para etmez, hoş ben de hastalığı yok etme değil de ağrıyı maskeleme amaçlı tedavilere pek hoş bakmıyorum. neyse. fizik tedavi gördüm evvela, hiç fayda göremedim. bir doktor sıcak bir diğeri soğuk uygulamamı söyledi, her ikisi de ağrıyı beter etti.

    sonra internetten kuru iğne tedavisini araştırdım. bu işte meşhur doktorların muayenehanelerini arayıp fiyat aldım, bana pahalı geldi. bir özel hastanede bu uygulamayı yapan bir doktora muayene oldum. hikâyemi aldıktan sonra, proloterapi (kaslara enjeksiyon yoluyla harabiyet verip orada kanlanmayı ve hücre yenilenmesini artırmayı sağlamak diye ilkelce anlatayım ben) ve kuru iğne hakkında bilgi verdi, benimki gibi inatçı durumlarda proloterapinin daha uygun olacağını söyledi. (burada çok önemli bir uyarı yapmam lazım: proloterapi mutlaka bu işin eğitimini ayrıca almış birinden görülmeli, benimki öyleydi. iğneyi batıracakları noktaları biliyor onlar, yanlış bir yere batırmaları hoş olmayan sonuçlar doğurabilir. sırt bölgesi akciğerlere doğrudan girilebilecek bir yer, her ne kadar doktorum psikolojiktir filan dese de, onun onca dikkatine rağmen, o iğnenin bir kez akciğerime dokunduğunu ve sıvının akciğere girdiğini hissetmemle birlikte on dakika boyunca boğulasıya öksürdüm. aman.)

    hemen o gün ilk seansı yaptık. iğne 100'den fazla kez batırılıyor başta onu diyeyim. size garip gelecek ama kaskatı bir boyun-sırt, sağlıklı olana göre daha az acı hissediyor, belki canın burnunda olmasından da olabilir o bilemiyorum. boyun kaslarım kaskatıydı günlerdir, o gün seanstan sonra ciddi bir rahatlama hissettim. ilk başta haftada bir, sonra 10, 15, ayda bir derken seansları ayarladı doktor. bu arada ağrı sıklığımı, rahatlama olup olmadığını da her gittiğimde sordu tabii (bu arada yengemde de boyun ağrısı olduğundan biz beraber gidiyoruz seanslara, tam bir istatistik imkânı yani). ağrımın belli bir periyodu yoktu zaten, bazen haftada iki kez olur, bazen 1 ay hiç olmaz. böyle böyle 5 seans geçirdim, o arada ağrı ataklarım aynen eskisi gibi oldu. sonraki seanslarda ilk seansta yaşadığım rahatlamayı göremedim. yengem daha çok rahatladı ama, onun atakları gözle görülür azaldı o ara (iyileşme olunca tedaviyi bıraktı, ağrıları devam ediyor, şimdi kuru iğne oluyor yengem). doktorum, proloterapide 4-5 seans sonucunda hastanın şikâyetlerinde epey azalma beklediklerini, bu olmuyorsa, tedaviyi faydasız olduğu için kesmenin uygun olduğunu söyledi, biz de öylece kestik. hacamatı önerdiler en son, ona da ben cesaret edemedim doğrusu (hacamat uygulaması için ingiltere'den gelen bir doktor vardı orada, benim tedavi seansımı da izlemişti bir kere. dediklerine göre hacamat avrupa'da da kabul görmeye başlayan bir tedaviymiş, ben onların yalancısıyım.)

    velhasıl, ben fayda göremedim pek ama zararı da olmadı en azından, denediğim için pişman değilim. artık eskisi kadar nadir bir tedavi değil, o yüzden yaptıracaksanız şayet, astronomik meblağlar ödemeyin, biraz araştırın derim naçizane.
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap