3 entry daha
  • hatıratı yazılış şekline göre kabaca üçe ayırmak mümkündür: 1. özellikle savaş gibi olağandışı olaylar sırasında tutulan günlükler 2. ilk kategorideki günlüklerden yıllar sonra temize çekilerek yazılanlar 3. yıllar sonra genellikle kendini temize çekmek için hatırlandığı ve uydurulabildiği kadarıyla yazılanlar. (bir de yoktan var edilen anılar vardır ki, onlar zaten başka bir edebi türün, metin kalpazanlığı kategorisinin altında ele alınmalıdır.) son iki gruptakileri büyük ihtiyatla okumaktan başka yapacak bir şey yoktur, aralarından muhteşem örnekler de çıkar. en samimileri ilk kategorilerdekilerdir, ancak onların da pek azı rahat okunur. ama güzellerinin tadından yenmez. tamamlayıcı bir tarih okumasının yanı sıra, insanı psikolojik tarihe bulaştıracak kadar renkli olurlar. bu tür sıcağı sıcağına tutulmuş günlüklerin kim için, ne için yazıldığını kestirmek güçtür. çoğunda, ölürsem ve bu notlarım bulunursa aileme ulaştırın, anlamında cümleler geçer. böylesi günlükler ölüme karşı bir meydan okuyuş mudur, hayata bir tutunma biçimi midir, bir tür ebedileşme denemesi midir, bilinmez...
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap