7 entry daha
  • insanlığın hikayesi memento gibidir, her doğan bütün insanlığı kendi ömründe yeniden keşfeder ve yaratır.

    ben ortaokul bebesiyken o zamanki yetişkin abiler de turgut özal'dan nasıl kurtulacaz diye tartışırdı. elbette tarzı tayyip'le kıyaslanamaz olsa da, özal da aynı yolun oğludur. zaten bilbordlarda gördünüz kendi kurdukları özdeşliği. o zaman da özal'ın "alternatifi yok" denirdi. "kime oy verecez" denirdi. "hadi bunu yolladık, yerine kim geçecek" denirdi. ikinci köprü tartışılırdı, taralabaşı bulvar dönüşümü tartışılırdı. o zamanlardan unutmayacağım sözü gece nöbetindeki doktor abi söylemişti: "şartlar alternatifleri yaratır." sene 1987 falan.

    direniş nasıl devam etmeli?

    öncelikle tüpten çıkan macun bir daha asla içeri girmeyecektir. bugün direnişçiler evlerine dönse de bir kere sokağa çıkılmıştır.

    ikinci olarak "mücadele" özgürlükler ve demokrasi içinse, kendisi de demokratik olmalıdır. demokrasi mücadelesi ise bir günlük değildir. gerektiğinde tonunu azaltır, gerektiğinde sokaklarda barikat kurar. unutmayınız ki 10,5 yıl sonunda akp ve tayyip erdoğan ilk defa ricat etmiştir. gün gelecek sizler de ricat edeceksiniz, ileri daha büyük bir adım atmak için... bu mücadelenin bütün merhalelerini ve yöntemlerini kabul etmeyen yıkılır gider. tayyip gibi....

    üçüncüsü artık yalnız olmadığınızı biliyorsunuz, birbirinizi tanıyorsunuz ve en önemlisi korku yok oldu. dolayısıyla bu sorunun cevabı benim için şudur: öfke patlaması bittiğinde ortak aklınızı da ortaya koymanız gerekecek. bunun için eve dönmek bir kayıp değil, tam tersine ileri doğru , sokağa çıkmaktan daha cesur bir adımdır. çünkü esas direnen fikirlerdir.

    evet, şartlar alternatifleri yaratır... bundan sonra gezi parkı direnişi -ağaçları ve parkı kurtarma girişimi saklı ve baki kalmak şartıyla- kendi seçimini kendi üretmelidir.

    tayyip ne derse desin zaten, ben sadece "biz haramidere'den çatapat ahmet'in arkadaşlarıyız" gibi gübelemeler duyuyorum :)
7 entry daha
hesabın var mı? giriş yap