7 entry daha
  • kendisini üç kere izlettiren, her seferinde de kalbime dokunan film. kalbime dokunmasında anlatmak istediği her meselenin açık anlatılmamasının payı olduğunu düşünüyorum.

    terör eylemlerinin kol gezdiği her gün yüzlerce insanın ölmesinin kanıksandığı bir dünya, bu dünyanın dramından malzeme çıkaran medya, bu medya kuruluşlarından birinde çalışan genç gazeteci kız, kızın nişanlısını öldüren canavarla dostluğu ve ölmek isteyen canavara bu konuda yardım etmesi. canavarla kızın dostluğu deyince gündüz kuşağı çocuk filmi gelmesin akla. anlatmak istediğinden emin bile olamadığım onca meseleyi tek hikayede toplayan inanılmaz yoğun bir film.

    kendine özgü bir şekilde abartılı karakterlerle, direkt olarak yönelttiği eleştiriler, filmin bütünüyle neredeyse ütopik hatta fantastik altyapısında gözüme batmadı.

    asıl etkileyen ise bu eleştiriler, toplumsal mesajlardan öte, tarif edemediğim şeyler. insanlığın tüm korkularını, umutlarını hayalinde yarattığı canavarlara yüklemesi ve bu canavarlara var olmaları konusunda seçim hakkı tanımadığı gibi, yok oluşları konusunda da söz söyleme hakkı vermemesi yani canavarın kendi ölümüne karar verememesi. gazeteci kızın filmin başında geçirdiği kaza sonucu iyileşmek için bağlandığı cihazların benzerine, filmin sonunda bu sefer canavarımızın ölmek için bağlanması. canavarın yalnızlığı ve kimse kendisinden korkmadığı için kederlenmesi vs vs. yaşamak ve ölmek. neden yaşamak ve neden ölmek ve neden yaşama tutunmak?

    üçüncü defa biraz önce izleyişimden sonra kafam karışık. ilginç bir şekilde, anlayamadığım meselelerin bütününden çıkan hikayenin yarattığı garip bir duygu yoğunluğu içindeyim. tarifi zor. film hayatta çözemediğim birçok sorunun bileşimin oluşmuş büyük ve cevapsız yeni bir soru gibi. aklım ve ruhum karıştı. filmden elimde kalan, hal hartleyin elcağızlarıyla hazırladığı müzikler. beğenerek dinliyoruz, tavsiye ederim efenim.

    http://www.youtube.com/watch?v=xaaz4_ygpao
    http://www.youtube.com/watch?v=v9upnldpyzq

    aylar sonra gelen esinle edit: içinde yaşanılan hafif ütopik ve absürt dünyada, hayatı ve hayata bakışı bu anlamsızlıkla örtüşmeyecek ölçüde anlamlı bir genç kızın hikayesiymiş bu film. bu yüzden etkilemiş beni bu kadar. saçma hayatında bir melodrama ihtiyaç duyan benmişim. bunu öğretti bana hal hartley. sonsuz teşekkür.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap