gezi parkı direnişinden çıkarılabilecek sonuçlar

• [yillardir yazmamistim sozluge dun ihtiyac oldu yazdim. bugun de yazmak istediklerim var, eskiden olsa kim okuyacak ki der yazmazdim da herhalde su an durum farkli]
  
  cok isterdim ben de katilmis olayim, bana biber gazi kismet degilmis lefkosada yuruduk biz de ama burada kimse ustumuze polisleri saldirtmayi akil edememis. gelelim gezi parki direnisinden cikarilabilecek sonuclara:
  
  - ne kadar gucluymusuz lan!
  - o haber kanallarinin her konuda dogruyu konusmadigini biliyoduk da bu kadar yuzsuz alcaklar olabileceklerini dusunmemistik.
  - polis baya baya sivillere saldiriyomus! hem de dusmana saldirir gibi, savasir gibi stratejik hamlelerle bile isteye insanlarin canini yakmaya calisiyormus.
  - yetkili sahislar basin toplantisi duzenleyip goz gore gore yalan soyluyormus.
  - siddet kullanmadan direnerek basarilabiliyormus.
  - birbirimize ne kadar cok ihtiyacimiz varmis.
  
  bakin dostlar yillardir biz pek cok konuda fikrimizi olustururken su an acik acik yalan soyledigini bildigimiz adamlarin agzindan cikan laflarina baktik. onlarin her soyledigini kesin dogrudur diye kabul etmesek bile "yok artik canim koskoca yetkili/televizyon/gazeteci/aydinin soyledikleri gercegin tam tersi olamaz ya" dedik. bu adamlarin soylediklerinin tam tersini soyleyenleri guvenilmez kaynaklar addettik. ama gozumuzle gorduk yasadik onbinlerce insan sahit olanlara. fotograflar var kayitlar var. bizi gaz bombasi atan silahlarla hedef gozeterek vurdular, bizi ezdiler, acimadan ustumuze gazi boca ettiler hem de biz hic bir sey yapmadigimiz sadece derdimizi anlatmaya calistigimiz halde. gunlerce gormezden geldi televizyonlar, sonra da o guvenilir haber kaynaklarinin muhabirleri cikip "gostericiler polise tas atti polis de biber gaziyla karsilik verdi" dedi.
  
  bize bunun boyle oldugunu anlatmaya calisanlar oldu ama biz inanmadik bu vakte kadar. kurtlere, escinsellere, travestilere, solculara, aydinlara, alevilere, ermenilere, yahudilere, muslumanlara, futbol taraftarina, universite ogrencisine, doktora, avukata, isciye, ciftciye, ogretmene akliniza kim gelirse bu muamele yapildi. ama biz hep muhabire, yetkiliye inandik. marjinal dedik, seriatci dedik, bolucu dedik, gerici dedik, ergenekoncu dedik, komunist dedik, fasist dedik, darbeci dedik, dedikoglu dedik ne yapip edip kendimizi inandirdik soylenenlere.
  
  ne fenaymis seni korumasini bekledigin adamlarin sana saldirmasi, ne fenaymis yaralanmak, sebepsiz tutuklanmak. ne fenaymis oluyorum sanmak, sevdiklerinin basina bisey gelecek diye endiseden mahvolmak, bir de ustune suclu ilan edilmek, derdini anlattigin adamin hala daha sana "ama sizin de polise karsi gelmemeniz lazim" demesi.
  
  arkadaslar ozgurluge hepimizin ihtiyaci var, istisnasiz kayitsiz sartsiz hepimizin. sesimizi korkusuzca duyurmaya isteklerimizi bagira bagira soylemeye hepimizin cok ama cok ihtiyaci var. turbanla devlet dairesinde calismak istiyorum diyenin de, sendikami istiyorum diye bagiranin da, ben dinsizim benim vergimle cami yapamazsin diyenin de, kurtce konusmak istiyorum diyenin de, escincelin de, ulusalcinin da, milliyetcinin de, alevinin de. birarada olursak, isteklerimizin farkliligina anlayis gosterebilirsek -ki gosterdik olabiliyormus dun kendi gozlerimle lefkosada bozkurt isareti yapar halde fasizme karsi omuz omuza diye slogan atan ulkucu abiler gordum, internette ya allah bismillah allahu ekber diye tomaya diklenen ulkucu bir grubun goruntuleri var- hepimiz cok daha guzel bir hayata sahip olabiliriz. hepimiz ayni seyi isitiyoruz; ozgurluk ve ya hepimiz ozgur olacagiz ya hicbirimiz.