7 entry daha
  • beklediğimize değen harika belgesel. buradan sonrası pek spoiler sayılmaz, ama genel bir özet içerir.

    filmin ilk yarısı sound city'nin kapanışına kadar olan tarihsel bölümü anlatıyor. sayısız röportaj, anektod, fotoğraf ve video ile desteklenmiş bu bölüm zaten fazlasıyla zengin. herhangi bir rock müzik hayranı için orgazmik öğeler taşıyor, eminim her rock severin hayran olduğu bir grup bu stüdyoda kayıt yapmıştır, yelpaze o kadar zengin. filmin ikinci kısmı ise dave grohl'un stüdyodaki meşhur ses masası "neve board"u kendi stüdyosuna taşımasıyla şekilleniyor. daha önce sc'de kayıt yapmış sanatçılar bir araya geliyor ve yeni birşeyler yaratmaya, o tutkuyu paylaşmaya çalışıyorlar. filmin bu kısmı çok keyifli olsa da bariz bir tempo düşüklüğü içeriyor, filme yapabileceğim tek eleştri bu kısımla ilgili. uzun uzun parçalardan ziye daha çok sanatçının daha kısa kayıt görüntülerini izlesek daha dinamik ve dolu bir seyir olabilirdi. yine de bu durum filmden pek birşey götürmemiş.

    film bittikten sonra bana iki his yaşattı. birincisi, dave grohl tam bir duygu insanı, bütün film boyunca bunu hissediyorsunuz, gerçekten sevdiği birşeyden, sevdiği insanlardan bahsediyor. o heyecanı, o tutkusu direk izleyiciye geçiyor, bu yüzden yüzünüzde kocaman bir sırıtma, tüyleriniz diken diken izliyorsunuz. ikinci nokta ise insanda birşeyler yaratma arzusu yaratması. filmi izledikten sonra epeydir pek çalmadığım gitarıma koştum direk, insanda müzik çalma, müzik dinleme, o coşkunun içinde kaybolma isteği yaratıyor, ki dave grohl'un da bunu amaçladığndan eminim. bu konuda bana single video theory'yi çok hatırlattı, bu da film için benim gözümde süper bir bonus.

    hadi diyelim ki bir mucize oldu, hiçbir şeyi beğenmediniz, o zaman en kötü ihtimalle zilyon tane yeni şarkı, yeni grup öğreneceksiniz. film boyunca o kadar güzel tınılar duyuyor ki insan, film biter bitmez google'a koşuyor. bu entry'i de yeni öğrendiğim, sözlükte bırakın şarkıyı, grup hakkında tek entry bulunan buckingham nicks - frozen love eşliğinde yazıyorum mesela, ve şu anda yemin ederim solo yüzünden tüylerim diken diken. ayrıca o kadar fazla materyal çekilmiş ki, dvd'sini çıkar çıkmaz koşarak alacağım, içindeki bonus materyali hayal bile edemiyorum. mesela lars ulrich, weezer gibi röpörtajları neredeyse hiç görmedik, daha kimbilir neler var.

    özetlemek gerekirse, rock müzik dinliyorum diyen adam bu filmden mutlaka birşeyler alarak çıkar arkadaşım. umarım sinemalara gelir, o davul seslerini gümbür gümbür dinleriz.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap