i never promised you a rose garden
-
zekice ve duyarlılıkla yazılmış olmasının yanısıra, akıl hastalığının, hele hele şizofreninin hiç de öyle romantize edilecek, özenilecek, "cool" bir şey olmadığını, cehennemi dünyada yaşamaktan farksız olduğunu netlikle gösteren bir kitap.
başlık da sonlara doğru psikiyatristinin deborah'a söylediği bir cümle. hayatın onun için hiçbir zaman güllük gülistanlık olmayacağına, asla yüzde yüz iyileşemeyeceğine, ama yine de güzel günler göreceğine istinaden...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap