7 entry daha
  • bugün bir 2. el kitapçı/kafe de şu tarz bir diyalogda anılmıştır kendileri.

    -cemal süreya nın eski baskılı kitabı var mı?
    +nasıl yani
    -eski baskı, yıpranmış; böyle paramparça

    cevabı takip edemedim, ama raflara bilgisayarda aramaya falan yanaşılmadığına göre olmadığını varsayıyorum.
    zannedersem *ıssız adam ın hayatımıza soktuğu özenti davranış biçimi. güzel kardeşim hangi eser olduğunu belirtme ihtiyacı dahi duymuyor. önemli olan cemal süreya nın olması ve -eski baskı- olması. late liseli early üniversiteli olan kadın arkadaşımız, muhtemelen aylarca elinde gezdireceği (zaten bunun için arıyor, yoksa yazar isminden öte bir kriter belirtirdi) kitabı arayışının bilmemkaçıncı gününde soruyu sorarken ne kadar aptal durumuna düştüğünün de umrunda değil, çünkü işin ucunda elinde eski kitapla gezme karizması var.

    dip not: aptal durumuna mı düşmüş, o senin kuruntun diyecekler için; arkadaş uzaklaştıktan saniyeler sonra yetkili abiler-ablaları bir gülme aldı ufaktan. ama sonuçta eski kitap satan bir müessese olduklarından hedef kitlelerinin önemli kısmını oluşturuyor özenti gençlik.
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap